Avrupa Seyahat Komisyonu’nun (ETC) son raporu, küresel çapta artan doğal afetler ve çevresel krizlerin turizm sektörüne etkilerini gözler önüne serdi. Alanya gibi Akdeniz iklimine sahip bölgelerin yangın, sel ve diğer çevresel felaketlere karşı kırılgan olduğu gerçeği, bölgedeki turizmcileri harekete geçmeye zorluyor. Konuyla ilgili olarak Alanya Posta Medya’ya açıklamalarda bulunan Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkan Yardımcısı Mehmet Dahaoğlu, Avrupa Seyahat Komisyonu'nun (ETC) yayımladığı son raporun ardından, Alanya gibi popüler turistik bölgelerin yangın, sel ve diğer doğal afet risklerine karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Turizm sektörü için kriz yönetimi stratejilerinin önemine dikkat çeken Dahaoğlu, Alanya’nın Akdeniz iklimine sahip olması nedeniyle özellikle yaz aylarında orman yangınları riski taşıdığını, yoğun yağış dönemlerinde ise sel ve su baskınları yaşanabileceğini belirtti. Dahaoğlu, Alanya gibi turistik bölgelerin yangın ve sel gibi doğal afetlere karşı savunmasız olduğunu ve bu durumun turizm sektörü üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini ifade etti. Dahaoğlu, “Alanya, özellikle yaz aylarında orman yangınları riskiyle karşı karşıya. Aynı şekilde, yoğun yağış dönemlerinde sel ve su baskınları da görülebilir. Bu tür doğal afetler, turistik faaliyetleri aksatabilir ve turizmi olumsuz etkileyebilir” dedi.
“KRİZ YÖNETİMİ VE AFET HAZIRLIK PLANLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ ŞART”
Avrupa Seyahat Komisyonu’nun yayımladığı raporda, turizm destinasyonlarının çevresel, sosyal ve politik krizlerden giderek daha fazla etkilendiği, bu yüzden gelecekteki krizlere hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanmıştı. Bu bağlamda, Alanya gibi önemli turizm merkezlerinin de acil durum planlarını gözden geçirmesi ve güçlendirmesi gerektiği dile getiren Dahaoğlu, Alanya’nın kriz yönetimi ve afet hazırlık planlarının detaylı bir şekilde ele alınması gerektiğini söyledi. Dahaoğlu, “Yangın, sel ve diğer doğal afetler için kapsamlı acil durum planları oluşturulmalı. Bu planlar tahliye yolları, acil toplanma alanları ve iletişim stratejilerini içermelidir” dedi. Özellikle altyapının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dahaoğlu, su drenaj sistemleri ve yangın söndürme ekipmanlarının modernize edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Altyapı iyileştirmeleri kriz anında hızlı ve etkili müdahale imkanı sağlar. Özellikle yangın ve sel gibi doğal afetlerde, Alanya’nın korunabilmesi için bu tür önlemler hayati önem taşıyor” diye konuştu. Dahaoğlu, aynı zamanda doğal kaynakların korunmasının ve sürdürülebilir turizm uygulamalarının teşvik edilmesinin önemini belirterek, bu tür önlemlerin uzun vadede çevresel krizlerin etkilerinin azaltılmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.
“SİGORTA VE FİNANSAL DESTEK MEKANİZMALARI KRİZ SONRASI TOPARLANMAYI HIZLANDIRACAK”
Dahaoğlu, turizm işletmelerinin kriz sonrası toparlanmasını hızlandıracak mekanizmaların da hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ederek, sigorta seçenekleri ve kriz sonrası finansal destek mekanizmalarının oluşturulmasının önemine değindi. Dahaoğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Turizm işletmelerinin doğal afetler karşısında korunması ve kriz sonrası hızla toparlanabilmesi için finansal destek mekanizmaları oluşturulmalı. Bu, kriz sonrası turizmin yeniden canlanması için kritik bir adım olacaktır.” Dahaoğlu, son olarak Alanya’nın turizmdeki başarısının sürdürülebilmesi için bu tür önlemlerin zaman kaybetmeden alınması gerektiğini vurgulayarak “Umut edelim ki uzun yıllar boyunca bu tür olumsuz olaylarla karşı karşıya kalmayız. Ancak her ihtimale karşı, hazırlıklı olmak zorundayız. Turizmin sürdürülebilirliği ve kriz yönetimi stratejilerinin ön planda tutulması şart” diyerek sözlerini tamamladı. -Alkın BİRİCİK