CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik çirkin saldırı, saldırganın suç geçmişi ve şartlı tahliyesi üzerinden Türkiye'deki tartışmalı infaz sistemini yeniden gündemin en üst sırasına taşıdı. Kamuoyunda artan "cezasızlık algısı" sonrası Adalet Bakanlığı kaynakları, mevcut sistemdeki sorunları kabul ederek yeni bir infaz modeli için düğmeye bastı.
CEZAEVİNDEN ÇIKAN HER İKİ KİŞİDEN BİRİ YENİDEN SUÇ İŞLİYOR
Adalet Bakanlığı'nın çarpıcı verileri, Türkiye'de cezaevinden çıkan her iki kişiden birinin (yüzde 45) yeniden suç işlediğini ortaya koyuyor. Bu oran, dünya ortalamasıyla da paralellik gösteriyor. Bakanlık yetkilileri, bu yüksek oranın suçun psikolojik eşiği aşıldıktan sonra tekrar edilme riskinin ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdiğini belirtiyor. "Bir kez suç işleyen, ikinci kez bu eşiği geçmekte zorlanmıyor" ifadelerini kullanan kaynaklar, sorunun bireysel vakalardan ziyade sistemsel bir problem olduğuna dikkat çekiyor.
1 MİLYONU AŞKIN KİŞİ İNFAZ SİSTEMİNİN İÇİNDE
Güncel rakamlar, Türkiye'de 400 binden fazla tutuklu ve hükümlünün cezaevlerinde bulunduğunu gösteriyor. Buna ek olarak, yaklaşık 600 bin hükümlü de denetimli serbestlik kapsamında cezalarını dışarıda infaz ediyor. Bu ürkütücü tablo, toplamda 1 milyonu aşkın vatandaşın doğrudan infaz sisteminin içinde yer aldığını gösteriyor.
YENİ İNFAZ SİSTEMİ GELİYOR
Türkiye gazetesinin haberine göre, Adalet Bakanlığı yetkilileri, mevcut infaz sisteminin toplumdaki adalet duygusunu zedelediğini ve cezasızlık algısını derinleştirdiğini kabul ediyor. Bu nedenle, kapsamlı bir yeni infaz rejimi üzerinde titizlikle çalışıldığı belirtiliyor. Geliştirilmekte olan bu yeni modelin iki temel amacı bulunuyor: Toplumun adalet beklentisini karşılayacak şekilde cezaların etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamak ve cezaevinden salıverilen bireylerin topluma yeniden entegrasyonunu kolaylaştırmak için denetimli serbestlik mekanizmalarını güçlendirmek.
Bakanlık yetkilileri, bu karmaşık sorunun yalnızca yargısal düzenlemelerle çözülemeyeceğinin altını çiziyor. "Bu sadece Adalet Bakanlığı'nın değil, aynı zamanda ailelerin, toplumun, yerel yönetimlerin ve devletin tüm kurumlarının ortak sorumluluğudur" vurgusu yapan yetkililer, suçun önlenmesinde sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesinin hayati önem taşıdığını ifade ediyor. Kamuoyu, Özgür Özel'e yönelik saldırının ardından yeniden alevlenen bu tartışmaların ve Adalet Bakanlığı'nın atacağı adımların, infaz sistemindeki kronik sorunlara kalıcı çözümler getirip getirmeyeceğini merakla bekliyor. -Haber Merkezi