İstanbul’da cuma günü Semih Çelik isimli şahsın Ayşenur Halil ve İlknur Uzuner’i katletmesinin ardından 24 saatte iki kadın cinayeti daha yaşandı, kadınlar sokak ortasında darp edilirken, iki firari kadın cinayeti faili yakalandı. 'Kadın cinayetlerini durduracağız' platformunun verilerine göre eylül ayında 34 kadın öldürüldü, 20 kadının ölümü ise şüpheli olarak belirtildi. Bu olayların ardından 2 yaşındaki Sıla bebeğe yapılan cinsel istismar ve saldırı ile bebeğin hayatını kaybetmesi ülkeyi ayağa kaldırdı. Alanya’da da ardı ardına iki gün boyunca eşleri tarafından iki kadının bıçaklanması gündemi daha da sarstı. Güvenilirliği derinden sarsan kadın cinayetlerine isyan eden Alanya'daki Sivil Toplum Kuruluşları'nın başkanları, “Kadına yönelik şiddetle mücadelenin merkezi ve yerel yönetimlerin kararlılıkla yürütmesi gereken bir iş birliği içinde olunması gerek” dediler.

Kadın Hakları Koruma Derneği (KHKD) Başkanı Melek Depren, "Gerek ülke genelinde gerekse Alanya özelinde arka arkaya yaşanan kadın cinayetleri, toplumda infial ve korku uyandıracak şekildedir. Üstelik gün geçtikçe daha da hunharca işlenmeye başlamıştır. Bu durum kadın cinayetlerini münferit olmaktan çıkarmıştır. Amaç, bir korku imparatorluğu kurmak ve kadınları mevcut düzene hapsetmek olmuştur. Bu sebeple artık sistematik ve politik şekilde kadınların katledildiğinin bilincine varmak ve buna göre yol almak gerekmektedir. Cezasızlık politikası ve tedbir red kararları ile sokaklara salınan erkekler, intikam gayesi ile daha da hınçlanarak kadınları hedef almaktadır. Kadının beyanı itibarsızlaştırılmış, delilleri yok sayılmış, mücadelesi görmezden gelinmiştir.  Tüm hayatı ise canavarca hisle hareket eden erkil bir güruhun umuduna terk edilmiştir. Bu durum kabul edilemezdir. Bir kadının daha şiddete ve ölüme terk edilmesine tahammülümüz kalmamıştır. Bu düzen değişene kadar da hukuksal ve eylemsel mücadelemiz devam edecektir" şeklinde konuştu.

“ARTIK YETER”

Kadın cinayetlerine sert tepki gösteren Alanya Kent Konseyi Başkanı Nurhan Özcan, "Artık yeter! Her gün bir başka kadın cinayeti haberiyle uyanmak istemiyoruz! Kadınlar yaşam haklarını savunmak zorunda kalmadan, korkusuzca yaşamalı. Fakat biz, ülke olarak ne yazık ki kanıksadığımız bir vahşetle her gün bir kez daha sarsılıyoruz. Kadınların yaşam haklarını hiçe sayan, onları hedef alan bu şiddet karşısında caydırıcı adımlar atılmadıkça her bir kayıp, toplumun geleceğine atılan kara bir leke olarak kalacaktır. Biz bu cinayetlere alışmayacağız! Bu insanlık suçunun karşısında durup sadece yas tutmak yetmez. Adalet, hızla ve eksiksiz şekilde tecelli etmelidir” dedi.

“HER TÜRLÜ TOPLUMSAL MÜCADELENİN YANINDAYIM”

Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her bir kadın cinayetinin sorumlusu yalnızca katiller değil, aynı zamanda şiddeti önlemeyen, adaleti yerine getirmeyen, cezasızlığı besleyen herkestir. Kadınlar için adaletin sağlanması adına her türlü hukuki ve toplumsal mücadelenin yanındayım. Bu karanlık düzen değişmeli, kadınlara yönelik şiddet sona ermeli! Sözde değil, özde adalet istiyoruz! Kadınlar mezarlıkta değil, hayatın her alanında olmalı."

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN GERİ GETİRİLMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”

CHP Kadın Kolları Başkanı Ümran Aykut, “Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi kadın cinayetlerinin artmasında etkilidir. Devletin bu konuda desteğini çekmesi çok yanlış. İstanbul Sözleşmesi’nin getirilmesi için bizler Cumhuriyet Halk Partisi ve Kadın Kolları olarak gerekeni yapacağız” diye konuştu. 

BAŞKAN ÖZÇELİK SİYAH KURDELE TAKTI

Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’te konuya ilişkin tepkisi dile getirerek Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde siyah kurdele taktı. Başkan Özçelik, “Tüm parti gruplarıyla birlikte, kadın cinayetlerine karşı ortak tepkinin sembolü siyah kurdeleyi taktık. Kadınların ve çocukların katledilmediği bir dünya diliyor, alınan kararların Antalyamız ve bölgemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum” dedi.  -Fatma Bedia UYAR

Muhabir: Fatma Bedia UYAR