Okullarda, sokakta çocukların ve gençlerin birbirlerine uyguladıkları şiddetin boyutu korkunç seviyelere gelmeye başladı. Çocukların birbirlerine uyguladıkları psikolojik ve fiziksel zorbalığın nedenleri arasında bebeklikten itibaren her ortamda şiddeti görmeleri ve ona maruz kalmaları yatıyor.
Okulların rehberlik servislerinde zorbalığa karşı eğitimler verilse de bazen bu eğitimler yeterli olmuyor. Akran zorbalığı ve çocukların suça yönelmesi konusunda verilen eğitimler ve zorbalıkla nasıl başa çıkılacağı hakkında bilgi veren Uzman Psikolojik Danışman Muzaffer Gülsüm Türkeli eğitimin hem evde hem de okulda devam etmesi gerektiğini söyledi.
ÇOCUKLAR KELİMELERLE DEĞİL DAVRANIŞLARLA KONUŞUYOR
Türkeli, ergenlik döneminde sosyal medyanın kimlik gelişimi açısından kritik bir süreç olduğunu belirterek, bu dönemde dışlanma, ilgisizlik ya da etiketlenmenin çocukları şiddete yöneltebileceğini ifade ederek “Eğer çocuk kendini ifade edemiyorsa, davranışlarıyla duyulmak ister.
Şiddet, bir çocuğun anlaşılma talebinin en uç ifadesi olabilir. Dijital zorbalık çocukların sosyal ve duygusal yapısını zedelediyor. Bir kez dijitalde etiketlenen çocuk, gerçek hayatta da o etiketi taşımaya devam ediyor. Bu da zamanla öfkeye ve dışavuruma yol açabiliyor” diye konuştu.
ÇOCUKLAR HER DÖNEMDE DİNLENİLMELİ
Çocuklara duygularını tanıma ve ifade etme fırsatları sunulması gerektiğini vurgulayan Türkeli, rehberlik servislerinin sadece kriz anlarında değil, gelişim sürecinde de aktif rol oynaması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, yaratıcı faaliyetlerin (sanat, spor, tiyatro) çocuklara aidiyet duygusu kazandırabileceğini belirtti.
EBEVEYNLERE VE OKULLARA BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR
Ebeveynlerin çocuklarla açık ve yargılamadan iletişim kurması gerektiğini söyleyen Türkeli, dijital dünyada çocuklara rehberlik edilmesi gerektiğini vurgulayarak” Okulların ise yalnızca akademik değil, duygusal eğitime de önem vermesi gerekiyor.
Suça sürüklenen çocukların arkasında bir ihtiyaç, bir kırgınlık ve çoğu zaman duyulmayı bekleyen bir hikaye var. Bu çocukları yalnızca yargılamak değil, anlamak ve desteklemek hepimizin görevidir” diye konuştu. -Fatma Bedia UYAR