Falezler, okyanus ve deniz kıyılarında dalga erozyonu ile yamaçlardaki aşınma süreçlerinin milyonlarca yıllık dansı sonucu ortaya çıkan büyüleyici yeryüzü şekilleridir. Türkiye'nin Akdeniz ve Karadeniz kıyıları bu doğal sanat eserleriyle adeta birer açık hava müzesi gibidir. Özellikle Karadeniz, falez yoğunluğu açısından ülkemizde zirvede yer alır.

Antalya falezlerinin epik öyküsü ise yaklaşık 200 milyon yıl önce, deniz tabanında biriken kireçtaşı tabakalarıyla başladı. Deniz canlılarının kabuklarından oluşan bu kireçtaşı katmanları, 64 milyon yıl önce gerçekleşen jeolojik hareketlerle yeryüzüne doğru yükseldi. Antalya'nın batı kıyılarında, dağların kıyıdan itibaren aniden yükselmesi, dalgaların aşındırma gücünü artırarak bu muazzam falezlerin doğuşunu tetikledi. Tıpkı Kaş açıklarında, dağların çökerek sular altında kalmasıyla oluşan Dalmaçya tipi kıyılar gibi, Antalya falezleri de doğanın eşsiz bir sanat eseri olarak şekillendi.

17 Kilometrelik Traverten Heykeli: Antalya Falezlerinin Boyutları

Antalya'nın kıyı şeridi boyunca, Konyaaltı varyantından başlayıp Lara plajına kadar uzanan 17 kilometrelik bir hat üzerinde görkemli falezler yükselir. Yükseklikleri yer yer 30 metreyi bulan bu doğal yapılar, bembeyaz traverten dokusuyla adeta devasa bir heykeli andırır.

Betonun Gölgesinde Kaybolan Doğa Harikası: İnşaat Tehdidi Alarm Veriyor!

Ancak bu doğal cennet, Akdeniz foklarının yaşam alanı ve üreme bölgesi olması nedeniyle 'Doğal Sit Nitelikli Koruma Alanı' statüsünde olmasına rağmen, ne yazık ki sürekli tahribat haberleriyle gündeme geliyor. Kıyı kullanımının ve turizm baskısının acımasız sonuçları, bu eşsiz mirası adım adım yok ediyor.

Geçmiş yıllarda, halkın denize ulaşımını kolaylaştırmak bahanesiyle inşa edilen kaçak merdivenler ve yapılar, falezlerin doğal dokusuna onarılamaz zararlar verdi. Ardından ruhsatsız asansör projeleri tehlikeli bir şekilde yükseldi. Neyse ki, 2023 yılında kamuoyunun haklı tepkisiyle kaçak bir asansör yıkıldı. 

2020 yılında 'kesin korunacak hassas alan' ilan edilen falezlerin Konyaaltı yakasındaki bir bölümünün, 7 Eylül 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 'Nitelikli Koruma Altında Alan' statüsüne düşürülmesi ise büyük tartışmalara yol açtı. İddialara göre, bu kararın arkasında bir enerji firmasının düzenleyeceği etkinlik için atlayış platformu inşa etme isteği yatıyordu. Diğer yandan, Koç grubuna ait Talya Otel'in falezler üzerindeki tartışmalı inşaatıyla ilgili yasal süreç ise hala devam ediyor.

Antalya falezleri, milyonlarca yıllık bir süreçte oluşmuş, eşsiz bir doğal mirasımızdır. Bu güzellikleri korumak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin sorumluluğundadır. Betonun ve rantın gölgesinde yok olmasına izin vermemeliyiz. Yetkililerin ve kamuoyunun bu konuda daha duyarlı olması, bu doğal harikayı tehdit eden her türlü girişime karşı durması hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Antalya sadece denizi ve güneşiyle değil, kaybettiği eşsiz falezleriyle de anılmaya başlayabilir.    -Haber Merkezi

Kaynak: Haber Merkezi