1971 yılında babasının yanında çırak olarak adım attığı bu meslekte 50 yılı aşkın bir süredir el emeğiyle yorgan diken Yılmaz, ekonomik zorluklar, çırak yetişmemesi ve hazır ürünlere olan ilginin artması nedeniyle mesleğinin geleceğinden endişe duyuyor.
Yılmaz, babasının yanında 3-4 yıl süren çıraklık döneminde yorgancılığın inceliklerini öğrenmiş. Eskiden her genç kızın çeyizinde mutlaka bulunan özel işlemeli ipek yorganların artık rağbet görmediğini dile getiren Yılmaz, günümüzde artan hayat pahalılığı nedeniyle ipek yorgan yaptıranların sayısının yok denecek kadar azaldığını belirtiyor. Artık daha çok nevresim içine giren, daha sade ve ekonomik yorganların tercih edildiğini ifade ediyor.
Geçmişte büyük emek verilerek yapılan motifli, kabartmalı yorganların yerini ucuz, makine yapımı yorganların aldığını söyleyen Yılmaz, bu durumun kendi sanatlarını olumsuz etkilediğini vurguluyor. Vatandaşın, el işçiliğiyle yapılan yorganların fiyatına satılan makine yapımı ürünlere yöneldiğini dile getiriyor.
1999 yılından beri aynı 22 metrekarelik dükkanda tüm işlerini yürütmek zorunda kaldığını anlatan Yılmaz, aslında imalat ve kabartma bölümlerinin ayrı olması gerektiğini ancak ekonomik koşullar nedeniyle buna imkan olmadığını söylüyor. Buna rağmen son yıllarda vatandaşların yeniden yün yorganlara ilgi göstermeye başladığını ve eski yorganlarının içini temizletip yeniden diktirmek için kendisini ziyaret ettiğini belirtiyor. Bu talebin özellikle yaz sonu ve sonbahar aylarında arttığını, kış hazırlıklarının başlamasıyla birlikte yoğunlaştığını ifade ediyor.
Yorgancılığın hala geçerli bir meslek olduğunu ve Türkiye'nin neresine giderse gitsin bu sanatıyla geçimini sağlayabileceğini vurgulayan İbrahim Yılmaz, "Ama değerini bilen kalmadı. Bu meslek altın bileziktir" diyor. El işi yorganların hala tercih edildiğini ancak fiyat farkı nedeniyle vatandaşların hazır ürünlere yönelmek zorunda kaldığını dile getiriyor.
Mesleğin en büyük sorunlarından birinin çırak bulmak olduğunu belirten Yılmaz, "Şu an ne çırak ne kalfa var. Bu işi en genç yapan kişi bile 55 yaşında. Gençler kısa sürede öğrenilen daha basit işlere yöneliyor. Oysa yorgancılık bir zanaat ve sabır gerektiriyor" şeklinde konuşuyor. Yorgancılığın kaybolan zanaatlar listesinde yer aldığını hatırlatan Yılmaz, vergi dairesinde kayıtlarının olmasına rağmen hiçbir destek alamadıklarını, pamuk ve işçilik fiyatlarının yüksek olmasına rağmen çırak bulmakta zorlandıklarını ifade ediyor. Halk eğitim kurslarının artırılması ve insanların bu mesleği tanıması gerektiğini söylüyor. Yorgancılığın kadınlar için de önemli bir meslek alanı olabileceğine dikkat çeken Yılmaz, kadınların bu işi ikinci bir gelir kaynağı olarak gördüğünü ancak tek başına yaparak asgari ücretin üzerinde kazanç sağlayabileceklerini belirtiyor. -Haber Merkezi