Dar bir bölgede yetişen ve nesli kritik seviyede tehlike altında olan bu yeni tür, dünya botanik literatürüne girmeyi başardı. Prof. Dr. Duran, “Bu türün yaşam alanı oldukça sınırlı ve yaklaşık 130 bireyden oluşuyor. Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) kriterlerine göre ‘CR’ yani en yüksek tehdit altında bulunan türler arasında yer alıyor. Dolayısıyla öncelikli olarak korunması gereken bitkilerden biri” dedi.


TÜRKİYE'DE 3 BİN 500 TÜR ENDEMİK BİTKİ VAR 

Türkiye, yaklaşık 12 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor ve bunların 3.500’ü sadece bu topraklarda yetişen endemik türler arasında yer alıyor. Prof. Dr. Ahmet Duran’ın açıklamalarına göre, Antalya’daki endemik bitki sayısı 705. Daha da dikkat çekici olan ise, dünyada yalnızca Antalya’da yetişen 249 bitkinin varlığı. Bunların 75’i CR kategorisinde olup, yok olma tehdidi altında bulunuyor.

TOROSLAR BİR BUZUL ÇAĞI SIĞINAĞI 
 

Yapılan bilimsel araştırmalar, Toros Dağları’nın buzul çağında pek çok bitki türüne ev sahipliği yaptığını gösteriyor. Akseki ve çevresinin, Türkiye’nin altı büyük buzul sığınağından biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Duran, bölgenin önemli bir biyolojik çeşitlilik merkezi olduğunu vurguladı.

"Bu bölgenin özel topoğrafik yapısı ve iklimsel koşulları, buzul çağında hayatta kalmayı başaran bitkilerin korunmasına olanak sağladı" diyen Duran, bu tür alanların genetik rezerv niteliğinde olduğunu ve bilim dünyası için büyük önem taşıdığını belirtti.

AKSEKİ'DEN DÜNYA BOTANİK LİTERATÜRÜNE GİREN 23. TÜR 

Akseki, endemik bitkiler açısından oldukça zengin bir bölge. Şu ana kadar 318 endemik türün varlığı tespit edildi ve bunların 28’i yok olma tehdidi altında. Ancak sadece Akseki’ye özgü bitki türü sayısı 23.

Prof. Dr. Ahmet Duran, şimdiye kadar Akseki’den 11 farklı bitki keşfedip bilim dünyasına kazandırdığını belirterek, yeni bulunan Efe Pelemiri’nin halk arasında ateş düşürücü, iltihap giderici ve sakinleştirici olarak kullanıldığını aktardı. Ayrıca, bu bitkinin içerdiği saponin bileşiklerinin kanserle mücadelede etkili olabileceğine dair araştırmalar yapıldığını ifade etti.


KEŞFE İLHAM VEREN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENİNE VEFA 

Bu değerli bitkinin keşfi, doğaya tutkuyla bağlı bir Fen Bilgisi öğretmeni olan Süleyman Uysal’ın dikkati sayesinde gerçekleşti. Aksekili olan Süleyman Uysal, doğa gezileri sırasında rastladığı ilginç bitkileri fotoğraflayıp Prof. Dr. Ahmet Duran’a göndermekteydi.

Bir gün, tanımlanamayan bir bitki fotoğrafı paylaşan Uysal’ın keşfi, bilim dünyası için büyük bir sürpriz oldu. Daha sonra bitki örnekleri detaylı incelemeye alındı ve yeni bir tür olduğu tespit edildi.

Prof. Dr. Duran, Süleyman Uysal’ın bu keşfe olan katkısını onurlandırmak adına bitkiye onun adını verdi. Böylece, ‘Cephalaria suleyman-uysalii’ adıyla bilim dünyasına kazandırılan bu bitki, 3 Mart 2025’te dünyanın en büyük botanik dergilerinden biri olan Phytotaxa’da yayımlandı. -Haber Merkezi 
 

Kaynak: Haber Merkezi