Son dönemde Türkiye'nin tarım güvenliği, özellikle Antalya Havalimanı üzerinden ülkeye girmesi engellenen riskli tohum gönderileriyle gündeme geldi. İspanya'dan gelen genetiğiyle oynanmış mısır tohumları, ABD kaynaklı genetiği değiştirilmiş tohumlar ve Asya menşeli hastalıklı domates tohumları gibi olaylar, Türkiye'nin "gıda ve tohum çatışmalarında" hedef alındığını ortaya koyuyor.
ANTALYA HAVALİMANI'NDA ART ARDA TESPİT EDİLDİ
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü denetim ekipleri, kısa süre önce Antalya Havalimanı'nda İspanya'dan gelen 24.2 kilogramlık mısır tohumunda genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) belirledi. Yapılan analizler sonucunda genetik müdahale içeren bu tohumların yasaklı olduğu anlaşılınca, sevkiyat İspanya'ya iade edildi. Bu vaka, son üç ayda tespit edilen ikinci GDO'lu mısır olayı olarak dikkat çekiyor.
Uzmanlar, Antalya'nın bu tür olaylarda sıkça karşımıza çıkmasının temel nedeninin, şehrin turizmdeki öncülüğü kadar tarımsal üretimde de Türkiye'nin lideri olması olduğunu belirtiyor. Antalya, 2024 yılında 1.3 milyar dolarlık sebze-meyve ihracat hacmiyle Türkiye'nin en büyük tarım ürünleri ihraç merkezlerinden biri. Türkiye'nin toplam yaş meyve-sebze ihracatının %31'i Antalya'dan sağlanırken, yıllık ortalama 5.2 milyon tonluk sebze ve meyve üretiminin yaklaşık 3.6 milyon tonu seralarda gerçekleşiyor.
Antalya, yıllık 20 milyon ton domates üretimiyle de ülkenin birincisi. Ayrıca Türkiye'deki toplam seracılık faaliyetlerinin yaklaşık %42'sini karşılıyor ve bu muazzam üretim kapasitesinin ardında 680 bin kişilik geniş bir tarım istihdamı yer alıyor.
UYARIDA BULUNUYORLAR
Gıda ve tohum savaşlarının odak noktasındaki Antalya'ya hastalıklı domates tohumları sokulmaya çalışılırken, uzmanlar özellikle Hindistan ve Uzakdoğu kökenli virüslü tohumların Aksu, Serik ve Kumluca'daki ekim alanlarında büyük tahribat yaratabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
KRİTİK ÖNEMİ VURGULADI
Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Nevzat Atık, virüslü veya GDO'lu tohumların gıda stratejisi ve güvenliği açısından kritik önemini vurguladı. İstanbul Topkapı Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Ekşi de virüslü tohumların ekilmesi durumunda ülke üretiminin olumsuz etkileneceğini dile getirdi. Gıda Bülteni Yayın Koordinatörü Araştırmacı Yazar Gürkan Akgüneş, yerli tohum üretimindeki %25'lik artışa karşın, tohum ihracatının 200 milyon doları aştığına dikkat çekti.
SEVKİYATLAR DURDURULDU
2024 yılında Türkiye'ye ithal edilmek istenen yasaklı ve riskli tohum miktarı 2.1 ton olarak kaydedildi. Bu yılın ilk altı ayında ise sadece Antalya Havalimanı'nda gerçekleştirilen 17 ayrı denetimde, 5 farklı ülkeden gelen riskli sevkiyatlar durduruldu. Biyogüvenlik Kanunu'nun 15. maddesine göre GDO ve ürünlerinin izinsiz ithali, ticareti ve üretimi cezaya tabidir. Özellikle bebek mamaları, devam sütleri ve küçük çocuk besinlerinde GDO'lu ürün kullanımı kesinlikle yasak. Uzmanlar, GDO'lu veya hastalıklı tohumların sadece tarlaları değil, sofraya uzanan her aşamayı etkilediğini ve bunun yalnızca çiftçinin değil, 85 milyon vatandaşın ortak sorunu olduğunu vurguluyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, GDO'ların artan nüfusun gıda gereksinimini karşılamak amacıyla 1970'lerden itibaren ABD'de kullanıma sunulduğunu anımsattı. Dr. Kaya, "GDO'lu yemle beslenen dişi farelerde meme, erkek farelerde ise prostat kanserine rastlanıyor" şeklindeki bulgulara dikkat çekerek bu konudaki kaygıları dile getirdi.
Türkiye'de gıda amaçlı ürünlerin yanı sıra bebek mamaları, ek besinler ve insan tüketimine yönelik diğer ürünlerde GDO'lu ürün kullanımına izin verilmiyor. Yalnızca yem ve endüstriyel kullanım amacıyla sınırlı alanlarda GDO'lu ürünlere ruhsat verilmiştir. -Haber Merkezi