Antalya'nın devasa turist akınıyla beraber gelen altyapı baskısı, turizm sektörünü harekete geçirdi. Turizmciler, konaklama vergisinden elde edilen gelirin önemli bir bölümünün doğrudan Antalya'ya aktarılmasını ve bu kaynağın şehrin altyapı ihtiyaçları için kullanılmasını talep ediyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in sıklıkla dile getirdiği konaklama vergisinin yerel yönetimlere devredilmesi fikrine, turizm camiasından güçlü destek geldi. Turizmci Recep Yavuz, bu vergi gelirinin özellikle turizm şehirlerinin altyapı ve çevre düzenlemeleri için hayati önem taşıdığını vurguladı. Antalya'nın her yıl milyonlarca misafiri ağırlamasının getirdiği yükün, sadece merkezi yönetim tarafından değil, yerel yönetimlerin de güçlendirilerek omuzlanması gerektiğini ifade etti.
AĞIR YÜKÜN ALTINDA EZİLİYOR
Türkiye'deki mevcut konaklama vergisi sisteminde toplanan büyük miktar, merkezi bütçeye yönlendirilirken, turizm kentleri bu ağır yükün altında tek başına eziliyor. Yolcu kapasitesini 35 milyondan 82 milyona çıkaran Antalya Havalimanı, İstanbul'dan sonra Türkiye'nin en büyük ikinci havalimanı haline gelirken, bu muazzam artışın ulaşım altyapısında ciddi bir sıkışıklığa yol açması bekleniyor.
Hem sektör temsilcileri hem de yerel yöneticiler, bu vergi gelirinin şehirde kalmasının turizmin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin en çok turist ağırlayan kenti Antalya için, konaklama vergisinin yerel ve adil kullanımı yönündeki çağrılar giderek yükseliyor.
BÜYÜK BASKI VAR
Antalya Ekspress'ten Güven Güneş'in haberine göre, Turizmci Recep Yavuz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Turizmden elde edilen konaklama vergisinin, bu hizmeti bilfiil sunan şehirlere aktarılması artık ertelenemez bir gereklilik haline gelmiştir. Antalya, her sene milyonlarca turisti misafir ediyor. Sadece geçtiğimiz yıl yaklaşık 29 milyon ziyaretçi ağırladık ve 100 milyonun üzerinde geceleme gerçekleşti. Bu denli yoğunluk, şehrin yollarından kanalizasyon sistemine, çevresel düzenlemelerden atık yönetimine kadar her alanda büyük bir baskı oluşturuyor.
ADALETSİZLİK YAŞANIYOR
Buna karşılık, yerel yönetimlerimizin merkezi bütçeden aldığı pay, şehir nüfusuna göre belirleniyor ki bu da büyük bir adaletsizlik yaratıyor. Bizim önerimiz, konaklama vergisinin belirli bir oranının doğrudan Antalya'daki belediyelere tahsis edilmesi yönünde. Örneğin, bu verginin yüzde 42'si Antalya'ya bırakılsaydı, sadece 2023 yılı için 2,8 milyar liranın üzerinde bir kaynak oluşmuş olurdu. Bu kaynak, öncelikle altyapı yatırımları olmak üzere, turizmin sürdürülebilirliğini destekleyecek projelerde değerlendirilebilir. Avrupa'daki örneklere baktığımızda, bu verginin turistlerden alınıp doğrudan yerel hizmetlere aktarıldığını görüyoruz.
VERGİDEN MUAF TUTULUYOR
Biz de benzer bir modeli hayata geçirebiliriz. 3, 4 ve 5 yıldızlı oteller için aşamalı bir vergi tarifesi belirlenebilir, çocuklar bu vergiden muaf tutulabilir. Kış aylarında ise düşük sezonu canlandırmak amacıyla indirimli bir oran uygulanabilir. Ayrıca, bu gelirin nasıl harcandığını denetleyecek bağımsız bir komisyonun kurulması, sürecin şeffaflığını artıracaktır. Sonuç olarak, turizmden elde edilen gelir kadar, bu gelirin nereye harcandığı da büyük önem taşıyor. Eğer bu kaynak doğru bir şekilde yönlendirilirse, hem şehrimiz rahat bir nefes alır hem de turizmimizin kalitesi artar. Antalya, bu adımı fazlasıyla hak ediyor" ifadelerini kullandı. -Haber Merkezi