Antalya'nın popüler tatil bölgelerinde, otellerin deniz üzerine inşa ettiği lüks iskeleler, çevresel kaygıları beraberinde getiriyor. Uydu görüntüleri, kıyı şeridindeki değişimi gözler önüne seriyor. Eskiden boş olan deniz alanları, artık devasa iskelelerle dolu. Bu yapılar, sadece otel müşterilerine özel güneşlenme alanları ve localar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda deniz ekosistemine de ciddi zararlar veriyor.

DOĞAL DÖNGÜSÜ BOZULUYOR

Deniz doldurularak inşa edilen bu iskeleler, deniz akıntılarını keserek suyun doğal döngüsünü bozuyor. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu'nun da belirttiği gibi, bu durum deniz çayırları gibi önemli yaşam alanlarını yok ediyor ve deniz canlılarının yaşamını olumsuz etkiliyor.

SU KALİTESİ ETKİLENDİ

İskelelerin akıntıları kesmesi, sadece yaşam alanlarını değil, aynı zamanda su kalitesini de etkiliyor. Durgunlaşan su, kirliliğin birikmesine ve su sıcaklığının artmasına neden oluyor. Bu durum, zararlı organizmaların üremesi için uygun bir ortam yaratıyor ve deniz suyuna girenlerin sağlığını tehdit ediyor. Prof. Dr. Gökoğlu, bu durumun özellikle Alanya bölgesinde yaygın olduğunu vurguluyor.

ALTERNATİF ÇÖZÜM

Prof. Dr. Gökoğlu, mendirek şeklinde yapılan iskelelerin yerine, akıntıya engel olmayan ayaklı iskelelerin tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu tür yapılar, deniz ekosistemine daha az zarar vererek hem turizm faaliyetlerinin sürdürülmesine hem de çevrenin korunmasına olanak sağlıyor.  -Haber Merkezi

Kaynak: Haber Merkezi