Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Hürriyet Gazetesi'nin Editör Masası'nda Antalya'nın ekonomik vaziyetini ve geleceğe yönelik stratejilerini detaylı bir şekilde aktardı. Turizm ve tarım gibi kentin temel direkleri olan sektörlerin güncel durumunu ve atılması gereken kısa ve uzun vadeli adımları sıralayan Hacısüleyman, özellikle 2025 turizm beklentilerine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Röportajda ayrıca kent sorunları, kur farkı, boykot çağrıları ve yaklaşan ATSO seçimleri gibi konulara da değinildi.
'Ali Bahar' Mirası Sürüyor
Başkan Hacısüleyman, merhum Ali Bahar'ın vefatının üzerinden geçen sekiz aylık süreci ATSO olarak sağduyuyla yönettiklerini ifade ederek, mevcut dönemi 'Ali Bahar dönemi' olarak nitelendirdi. Seçilmiş başkanın Bahar olduğunu ve onun emanetini sürdürdüklerini belirten Hacısüleyman, ATSO'nun önemli bir lobi kuruluşu olduğunu ve etkin yönetimiyle hem ticari hem de sosyal hayata katkı sağlayabileceklerini vurguladı. Bu vizyonla bazı projeleri tamamladıklarını, bazılarını ise devam ettirdiklerini söyledi.
Öğle Tatili Kalktı, Hizmet Kesintisiz
ATSO hizmet binasında yerli ve yabancı birçok misafiri ağırladıklarını dile getiren Hacısüleyman, bu nedenle bir takım yenilikler yaptıklarını anlattı. Sicil bölümünü zemin kattan birinci kata taşıdıklarını, eski yerine ise üyelerin faydalanabileceği bir kafe ve restoran inşa ettiklerini belirtti. Fiziki değişikliklerin yanı sıra, üyelerin önceliklerini düşünerek öğle tatili uygulamasını kaldırdıklarını ve artık öğle saatlerinde de hizmet vermeye devam ettiklerini kaydetti.
Rus Turist Sayısında Önemli Artış Beklentisi
2025 turizm sezonu öncesindeki olumlu işaretlere dikkat çeken Hacısüleyman, bu yılı 'Trump yılı' olarak adlandırdıklarını açıkladı. ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze ve Rusya-Ukrayna savaşlarını sonlandırma vaadine atıfta bulunan Hacısüleyman, son görüşmelerin bu hedefe yaklaşıldığını gösterdiğini ifade etti. Nisan sonuna kadar ciddi bir ateşkes sağlanması halinde sektör için yeni bir dönemin başlayacağını öngördü. Geçen yıl Rusya'dan gelen 3 milyon 900 bin turiste ek olarak, öngörülerinin gerçekleşmesi halinde en az 1 milyon Rus turistin daha gelebileceğini belirtti.
Hava Sahalarının Açılması Maliyetleri Düşürecek
Rusya'nın savaş kaynaklı ekonomik zorlukları aştığını gözlemlediklerini dile getiren Hacısüleyman, barışla birlikte hava sahalarının da açılacağını vurguladı. Şu anda Karadeniz hava sahasının kapalı olduğunu ve Saint Petersburg'dan Türkiye'ye gelen uçakların Karadeniz üzerinden uçamadığını, bu durumun ciddi uçuş maliyetlerine ve günlük uçuş saatlerine olumsuz etki ettiğini söyledi.
Antalya 20 Milyon Turisti Hedefleyebilir
40 yıllık turizmci olarak savaşın sona ermesi halinde, 2-3 yıldır Türkiye'ye gelemeyenler için de bir motivasyon kaynağı olacağını belirten Hacısüleyman, Kiev Havalimanı'nın uluslararası trafiğe açılmasının da olumlu etkiler yaratacağını ifade etti. Ukrayna turizm pazarının savaş öncesinde Türkiye için çok önemli hale geldiğini hatırlatan Hacısüleyman, tüm bu olumlu faktörlerin bir araya gelmesiyle sadece Antalya'nın 20 milyon turist hedefine ulaşma potansiyelinin doğabileceğini, bölgedeki barışın diğer pazarlar için de olumlu sonuçlar doğuracağını öngördü.
Antalya'nın Ekonomiye Katkısı Büyük
Antalya'nın 500 milyon dolarlık sanayi ihracatı ve 2,5 milyar dolarlık tarım ihracatı olduğunu belirten Hacısüleyman, bu iki sektörden elde edilen gelirin 3 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. Turizmden elde edilen geliri ise kişi başı 972 dolarlık gelir üzerinden kabaca 17 milyar dolar olarak hesapladıklarını ve kentin ülke ekonomisine yaklaşık yüzde 8 oranında katkı sağladığını ifade etti.
Turizmde Başarının Sırrı: Uyum
Antalya'nın turizmdeki başarısının, toplumun turizme bakışı ve özel sektör ile kamu arasındaki uyumdan kaynaklandığını vurgulayan Hacısüleyman, bugüne kadar görev yapan bürokratların, valilerin ve emniyet müdürlerinin turizme her zaman öncelik verdiğini, en ufak bir olumsuzlukta bile bir araya gelerek sorunların üstesinden geldiklerini anlattı.
Sağlık Turizmi 100 Milyar Dolarlık Pazar
Spor turizminde önemli başarılar elde ettiklerini ve sağlık turizminin de hızla geliştiğini belirten Hacısüleyman, dünya genelinde 100 milyar dolar büyüklüğe ulaşan sağlık turizmi pazarından Türkiye'nin 3,2 milyar dolar pay aldığını söyledi. Antalya'da 492 uluslararası sağlık tesisi sertifikasına sahip işletme ve bu tesislere hizmet veren 158 aracı kuruluş bulunduğunu ifade etti. Sağlık turizmi için kente gelenlerin genellikle şehir merkezinde konakladığını ve tedavi sonrası şehirdeki hizmetlerden yararlandığını, bu nedenle harcamalarının daha fazla olduğunu ve şehir merkezindeki işletmelerin daha çok kazandığını dile getirdi.
Turizm Hassas Bir Sektör
Bolu ve Bursa'daki turizm tesislerinde yaşanan yangınlarda kaybedilen canların üzüntüsünü dile getiren Hacısüleyman, turizmin çeşitli riskler nedeniyle dengesinin her an bozulabileceği hassas bir sektör olduğunu vurguladı. Beklenmedik doğal afetler, siyasi gelişmeler veya çevresel sorunların turizm destinasyonlarının cazibesini azaltabileceğini ve Türk turizmini de olumsuz etkileyebileceğini belirtti.
Kur Farkı Turizm İşletmelerini Zorluyor
Turizmi hizmet ihracatı olarak gördüklerini ifade eden Hacısüleyman, geçen yılın Mart ayından bu yılın Mart ayına kadar kur artışının yüzde 18, enflasyonun ise yüzde 39 olduğunu, aradaki farkın turizm işletmeleri tarafından karşılandığını söyledi. Bu durumun 2026 yılında da devam etmesi halinde turizm işletmelerinin ciddi tehlike altında olacağını, tesislerin yenilenememesi ve hizmet kalitesinin düşmesi gibi sorunlarla karşılaşılabileceğini, bunun da ülkenin turizm gelirlerini ve cazibesini olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
Tarımın Temel Sorunları: Su ve İstihdam
Tarım ihracatında gerileme yaşandığını gözlemlediklerini belirten Hacısüleyman, tarımda ciddi su sıkıntısı yaşandığını ve bu nedenle Korkuteli'ndeki meyve depolarında ağaçların çürüdüğünü gördüklerini söyledi. Maliyetlerin sürekli arttığını ve istihdamla ilgili sorunlar yaşadıklarını, gençlerin topraktan uzaklaştığını ve geleneksel aile işletmelerinin azaldığını ifade etti.
Kadın Çiftçilere Destek Projesi
Bu süreçte önce turizmde, sonra sanayide ve en son da tarımda kadın eli projesini başlattıklarını belirten Hacısüleyman, tarım alanındaki çalışmalara 120 kadın çiftçinin katılımının büyük bir başarı olduğunu, kadınların eğitimlere katılarak işlerini daha iyi yapma konusunda istekli olduklarını ve bu programları geliştirerek devam ettireceklerini söyledi.
Korkuteli OSB'de Temel Atılıyor
Tarım, sanayi ve üretimi projelerle desteklediklerini vurgulayan Hacısüleyman, en önemli çalışmalarından birinin Korkuteli OSB olduğunu, 115 hektarlık alanda fabrika parsellerinin tapularının alındığını, yönetimin kurulduğunu ve altyapı ihalesinin yapıldığını, artık temel atma aşamasında olduklarını belirtti. OSB'nin 4 bin 500 ile 5 bin kişiye istihdam sağlayacağını öngördüklerini ve Korkuteli'nde doğup büyüyen gençlerin kendi topraklarını terk etmeden iş sahibi olacağını söyledi.
ATSO Siyaset Üstü Bir Kuruluş
Antalya'nın özel bir kent olduğunu ancak çok çalışmak gerektiğini ifade eden Hacısüleyman, 20 milyon turist hedefine ulaşmanın kente getireceği yükün de göz önünde bulundurulması gerektiğini, havalimanı kapasitesinin artırıldığını ancak şehirdeki ulaşım, su, atık ve arıtma gibi sorunlara da çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Antalya Valisi Hulusi Şahin ile uyumlu bir iş birliği içinde olduklarını ve ATSO'nun siyaset üstü bir yapı olduğunu vurguladı.
Antalya'da Yaşam Maliyeti Arttı
Antalya'nın pandemi sonrası pahalı bir kent haline geldiğini, ev kiralarının, yeme-içme, giyim-kuşam ve meyve-sebze fiyatlarının arttığını, bunda özellikle Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği gelir seviyesi yüksek göçün etkili olduğunu belirtti.
Üretim ve İstihdam Boykotlardan Etkilenmemeli
Son dönemde gündeme gelen boykot çağrılarını takip ettiklerini ifade eden Hacısüleyman, ülkenin gidişatına veya bazı kararlara tepki göstermenin doğal bir hak olduğunu ancak bunun üretim ve istihdamı etkilemeden ve barışçıl bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi.
ATSO Seçimleri İçin Henüz Erken
ATSO'da seçim sürecinin son altı ay içerisinde konuşulmaya başlandığını belirten Hacısüleyman, bu süreçten önce herkesin kendi sektörüyle ilgili sorunları çözmeye odaklanması gerektiğini, erken seçim tartışmalarının işleyişi olumsuz etkileyeceğini ve seçim konuşmak için henüz çok erken olduğunu ifade etti. -Haber Merkezi