9-12 Nisan tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 10. Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi'nde (UASK), solunum hastalıkları, tütün bağımlılığı, akciğer kanseri, yapay zekâ destekli tanı teknikleri ve uyku sağlığı gibi geniş bir yelpazede konular ele alındı.

Kongrede konuşan Prof. Dr. Karadağ, uyku sağlığının dünya genelinde halen gereken önemi görmediğini belirtti. Her yıl 70’ten fazla ülkede düzenlenen Dünya Uyku Günü’nün bu konuya dikkat çekmeyi amaçladığını dile getiren Karadağ, bu yılki temanın “Uyku sağlığınıza öncelik verin” olduğunu hatırlattı. Uykunun sadece dinlenme değil, aynı zamanda beden ve ruh sağlığı için zorunlu bir yenilenme süreci olduğunu ifade etti.

'DÜNYA GENELİNDE 85 FARKLI UYKU BOZUKLUĞU TANIMLANDI'

Uyku problemlerinin ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini belirten Karadağ, bugüne kadar 85’ten fazla farklı uyku bozukluğunun sınıflandırıldığını söyledi. Bunların en yaygınının ise uyku apnesi olduğunu kaydeden Karadağ, “Geceleri horlayan ya da nefesi duran bireyler aslında uyurken düzgün şekilde nefes alamıyor. Bu durum yalnızca beyni değil, kalp, karaciğer, böbrek gibi hayati organları da doğrudan etkiliyor. Sürekli yorgun uyanan ve gün içinde uykusu gelen kişilerde dikkat eksikliği, depresyon ve motivasyon kaybı sıkça görülüyor” dedi.

EHLİYET ALIMINDA UYKU APNESİ KONTROLÜ ŞART 

2015 yılında yürürlüğe giren düzenlemeyle, uyku apnesi Türkiye’de artık sürücü belgelerinde değerlendirilen sağlık kriterlerinden biri haline geldi. Prof. Dr. Karadağ, “Profesyonel sürücüler her 5 yılda, amatör sürücüler ise her 10 yılda bir sağlık raporu almak zorunda. Bu kontrollerde uyku apnesi de dikkate alınıyor. Ancak bu bireylerin tedavi edilip, uzman hekimlerden oluşan bir heyet tarafından onaylanması gerekiyor” diye konuştu. Bu uygulamanın trafik kazalarını azaltmada etkili olduğunu da sözlerine ekledi.

UYKU APNESİ OLANLARIN YÜZDE 90'I ALAMIYOR 

Toplumda her 100 kişiden 5’inde görülen uyku apnesinin, çoğu zaman fark edilmediğine değinen Karadağ, “Uyku bozukluğu yaşayan bireylerin büyük çoğunluğu tanı almadan yaşamına devam ediyor. Bu durum sadece kişisel sağlık değil, toplumsal güvenlik açısından da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Tanı almamış bir birey trafikte ya da iş yerinde ciddi kazalara yol açabilir” dedi.

“Uyku bozuklukları obezite ve tansiyonu da tetikliyor”

Prof. Dr. Karadağ, uyku sırasında yaşanan solunum problemlerinin kilo alımı, yüksek tansiyon ve metabolik bozukluklarla da ilişkili olduğunu belirterek, “Nefessiz geçen geceler zamanla kişinin kilo almasına, tansiyonunun yükselmesine ve ruh halinin bozulmasına neden olur. Bu etkiler birbirini tetikleyerek yaşam kalitesini ciddi oranda düşürür. Uyku sağlığı, genel sağlığın temel taşlarından biridir” şeklinde konuştu. -Haber Merkezi 
 

Kaynak: Haber Merkezi