Spor yaralanmalarının sadece tedavi sürecini değil, sporcu sağlığını ve kariyerini doğrudan etkilediğini ifade eden Doç. Dr. Turan, “Spor travmatolojisi; kas-iskelet sistemi üzerinde oluşan hasarların tanı, tedavi ve iyileşme süreçlerini kapsar. En sık karşılaştığımız problemler arasında diz ve omuz bağ yırtıkları, menisküs sorunları, omuz çıkıkları, tenisçi dirseği ve kas zorlanmaları yer alıyor” diye konuştu.
'GEÇ KALINAN TEŞHİS KALICI SAKATLIK DEMEK OLABİLİR'
Erken teşhisle birlikte uygulanacak doğru tedavi ve profesyonel bir rehabilitasyon sürecinin, sporcunun hızlı ve güvenli bir şekilde sahalara dönüşünü sağladığını söyleyen Turan, “İhmal edilen ya da geç fark edilen yaralanmalar kronikleşebilir, hatta kalıcı fiziksel sorunlara yol açabilir” dedi.
'HAFTA SONU SPORCULARI DA RİSK ALTINDA'
Sakatlıkların sadece profesyonellerle sınırlı olmadığını dile getiren Doç. Dr. Turan, “Spor salonlarında, parklarda egzersiz yapan bireyler de risk taşıyor. Uygun olmayan ekipmanlar, yetersiz ısınma, bilinçsiz antrenman ve yanlış zemin seçimi en sık rastladığımız hatalardan” ifadelerini kullandı.
'OMUZ PROBLEMLERİ YÜZÜCÜLERDE VE TENİSÇİLERDE DAHA YAYGIN'
Omuzun karmaşık yapısı nedeniyle sporcularda sık yaralanan bir bölge olduğunu aktaran Turan, “Özellikle genç sporcularda omuz çıkıkları yaygındır. Bu çıkıklar, ilk müdahale yapılsa bile tekrar edebilir. Ayrıca, yüzücüler ve tenisçilerde rotator manşet yaralanmaları sık görülür” dedi.
'SPOR BİLİNÇLE YAPILMALI'
Sporun sağlık açısından birçok faydası olduğunu ancak yanlış yapıldığında ciddi sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Turan, “Modern tıp ve ortopedik gelişmeler sayesinde artık sporcular daha kısa sürede sahalara dönebiliyor. Ancak bu süreçte bedenimizi iyi dinlemeli, bilinçli hareket etmeli ve profesyonel destek almayı ihmal etmemeliyiz” ifadelerine yer verdi. -İHA