Alanya Posta TV'de yayınlanan Gaye Coşkun'un sunduğu Haberin Manşeti programında canlı yayın konuğu olan DP 28. Dönem Antalya Milletvekili Aday Adayı Biber, partisinin Millet İttifakı’ndaki misyonu, seçim hedefleri ve gibi bir çok konu hakkındaki soruya yanıt verdi.ü
"AK PARTİ ZENGİN OLMAK İSTEYENLERİN PARTİSİ"
Dedesi Sabri Yönet’in AK Parti Alanya Teşkilatı’nın kurucusu olduğunu, Alanya’da partinin ilk kadın kolları başkanının annesi olduğunu söyleyen Biber, ‘AK Parti kuruluş misyonundan uzaklaştı. Ailem AK Parti tabanlı ve ben hiç burada parti üyesi olmadım.’ diyen Biber şöyle devam etti ‘AK Parti bu yola çıktığında ben on iki yaşındaydım. Ailem belki orayı destekliyordu ama ben bunun ayrımını yapabilecek bir yaşta değildim. AK Parti'nin hakim olduğu bir evde büyüdüm. Bununla beraber AK Parti'nin giriş, gelişme, sonuç aşamalarını çok yakından bildim aslında. AK Parti'nin bir yola çıkışı var. Bir değişim süreci var ve bir de bugün geldiği nokta var. Bugün geldiğimiz noktada AK Parti kolay yoldan zengin olmak isteyen insanların uğrak noktası haline geldi. Bu yüzden AK Parti değil. Demokrat Parti Türkiye siyasi tarihinde çok partili demokrasinin yerleşmesi ve gelişmesinde tarihi bir misyon yükleniyor. Demokrat Partisi'nin bu anlamda tarihi ve geleneksel bir sorumluluğu var. Çünkü bagajı yok, yani 77 yıldır siyaset arenasında ve rüştünü ispatlamış bir parti. Bugün seçmen Demokrat Parti'yle ilgili şunu düşünmüyor. Ya ben bugün bu partiye oy veririm de yarın benim hiç beklemediğim bir hareketi yapar mı? Beklemediğim bir noktada yer alır mı gibi bir kaygısı yok seçmenin. Yani bu anlamda duruşu net bir parti.’ü

"GENÇLER NEYİ İSTEMEDİKLERİNİ BİLİYORLAR"

DP’nin gençlere yönelik nasıl çalışmalar yaptığını anlatan Biber, “Gençler aslında ne istemedikleri konusunda çok kararlı. Neyi istemediklerini biliyorlar. Ben Demokrat Parti'de özgür siyaset yapabiliyorum. Ben ülkenin gündemini meşgul eden bir konuyla ilgili genel başkanımın açıklamasını beklemek zorunda değilim. Ben etik sınırları aşmadığım sürece istediğim düşünceyi dile getirebiliyorum ve genel merkezden de bir uyarı almıyorum. İstanbul Sözleşmesi bazında özgürce düşüncelerimi dile getirebiliyorsam bu benim partimde aslında ne kadar demokratik ve özgür bir ortamı olduğunu gösteriyor. Söylediğiniz gibi sosyal medyaya göre gençler Muharrem İnce' yakın buldular. Fakat bugün durduğu noktada Muharrem İnce'ye kırgın olmamak elde değil. Bende geçen seçimde Muharrem İnce'yi destekledim ama maalesef bugün ki tavrını doğru bulmuyorum. Muharrem İnce'nin Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde yaptığı eleştiriler haklı mıdır? haksız mıdır? O onların iç meselesidir. Ama bu tartışma bugünün konusu değil bence. Bugünün konusu başka bir mesele olmamalı. Eleştirim bu noktada.” diye konuştu.

"VİCDANİ SORUMLULUK TAŞIYORUM"

Neden milletvekili olmak istediğini anlatan Akgün Biber şu ifadeleri kullandı; “Bu seçimde temsile talibim. Öncesinde Demokrat Parti'de siyaset yapmaya başlamıştım. Alanya'dan bir adayımız olsa da olmasa da sokağa çıkacağım, çalışacağım. Ben Türkiye'nin önümüzdeki yüzyılını oylayacağımızı düşünüyorum. Böyle bir seçimde kendimizi ortaya koymayacaksak ne zaman koyacağız? Yıllar sonra oğluma ben vicdani sorumluluğu taşıyorum. Ben ülkemin bu günleri görebilmesi için o günlerde bu mücadeleyi verdim demek istiyorum.”

"DP BABA OCAĞIDIR, SİYASET OKULUDUR"

Programda DP’nin siyaset okulu olduğunu ve siyasetçilerin çoğunun DP tabanlı olduğunu vurgulayan Ezgi Akgün Biber,’ Demokrat Parti Merkezi sağın baba ocağıdır. Demokrat Parti, birçok siyasetçi çıkarmıştır bu ülkeye. Bülent Arınç'ın bu noktadaki tespiti çok doğrudur. Demokrat Parti bir siyaset okuludur. Yani hep oy oranından bahsediyoruz ama Demokrat Parti'nin masadaki misyonu aslında rakamsal değerinin çok üstündedir. Yani aslında bir birleşme noktasıdır. Demokrat Parti de hepsini görebilirsiniz. Seçmen şüpheyle bakmıyor, Demokrat Parti'ye. Benim babamın partisi, dedemin partisi diyebiliyor. Bugün Alanya'da Adem Murat Yücel'in Kestel belediye başkanlığını ilk aldığı seçim üDemokrat Parti’dendir. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun ailesinin kökeni aslında Demokrat Parti'dir.’

"6284 SAYILI KANUN KALDIRILMAYACAK!"

Alanya meydanında ilk defa görüldü: Görmek için acele edin Alanya meydanında ilk defa görüldü: Görmek için acele edin

Gündemi meşgul eden 6284 sayılı kanunun hakkındaki düşüncesi sorulan Avukat Biber, kadınlardan 6284 sayılı kanunu okumalarını istedi. Biber şöyle devam etti ‘‘İstanbul Sözleşmesi Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde kabul edildi. 2020’de Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açtı. İstanbul Sözleşmesi sadece kadınları kapsıyor dediler. Sadece Kadınları koruyor dediler. İstanbul Sözleşmesi sadece kadınları kapsamıyor. Kadınları, erkekleri, çocukları aslında cinsiyetsiz bir sözleşmeydi. Küçük yaşta evlenme, cinsel istismar, cinsel şiddet mağduru daha çok kadınlar olduğu için kadını koruyor gibi lanse edildi. Erkeğin küçük yaşta evlendirildiğini görmüyoruz, erkeğin zorla sünnet edildiğini görmüyoruz. Aslında bu olayları erkekler de yaşasa sözleşmeyi anlarlar. Kaldırılması savunulurken burada da hep şundan bahsediyorlar. ‘Koruma tedbirleri var. Kaldırılmak istenen yasada kadının beyanı esas. Hiçbir delil aranmıyor, hakim koruma tedbiri kararı veriyor’ diyorlar. Delillerinizi ortaya koyduğunuzda hakim tedbir vermiyor. Buna bir fayda zarar dengesinde bakmak lazım. Ben bir kadın olarak eşimle ilgili bir koruma tedbiri istiyorum. Belki şiddete maruz kalıyorum. Hakim bu koruma tedbirini verdiğinde belki bir cinayetin önüne geçiyor. Diğer bir kesimde diyor ki cinsel yönelim. Burada işte LGBT’den bahsediyorlar. Bu konuya nereden baktığınızla alakalı. Böyle yorumlarsınız böyle olur ama, siz konuya cinsel yönelime, kadın-erkek arasında yapılmayan bir ayrım olarak bakarsanız anlarsınız. İnanın rica ediyorum buradan bütün kadınlarımızdan. Çok kısa bir kanun. Okumalarını rica ediyorum. İnanın terörle LGBT'yle cinsiyetle hiçbir ilgisi yok. Ama bunlar Tayyip Erdoğan’ın bu popülist söylemlerine inanıyor. Diyor ki 6284 sayılı yasa da böyle. Ben çok net söylüyorum. Seçimden sonra bu yasak kaldırılmayacak” dedi.

"DP’NİN HİÇBİR ZAMAN FETÖ’YLA YOLU KESİŞMEDİ"

DP’nin terör örgütleriyle hiçbir zaman diyalog kurmadığını ifade eden eden Akgün Biber, “Ben Demokrat Parti tarihinde ve geleneğinde terör örgütleri ya da FETÖ görmedim. Biz bugün Türkiye'de bunu kimde gördük? Seçmenin bunu sorgulaması gerekiyor aslında. Bugüne kadar bütün partilerin siyasi tarihlerine bakalım. Yakın tarihi de göz önüne alalım. FETÖ'yle beraber kim hareket etti?D emokrat Parti'nin hiçbir zaman FETÖ'yle yolu kesişmedi. Ama AK Parti'nin FETÖ yolu kesişti. AK Partililerin fotoğraflarını gördük. Bunu Demokrat Partisi Genel Başkanı Sayın Gültekin Uysal yapmadı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yapmadı. Meral Akşener Yapmadı. Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan noktasında o dönem AK Parti içerisindeydiler ama çıktılar. Onlardan daha ön plana çıkan isimler vardı ve bugün hala onlar AK Parti çatısı altındalar. Yani bu bir yansıtmadır. Psikoloji de bunun karşılığı vardır. Yani bugün ben size bir konuda suçlamaya başladığımda siz yansıtma yaparsınız ve beni aynı konuda suçlamaya başlarsınız. Bu topu üstünden atmaktır aslında. Ben biraz daha samimi siyaset yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.

"MERMİ ÇIKARMAK DEĞİL, ORTAMI BAŞKA ŞEYLER GERİYOR"

Millet İttifakı ortağı ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in grup toplantısında yaptığı konuşmaya ilişkin de konuşan Akgün Biber, “Sayın Meral Akşener’in açıklaması gerçekten tarihi bir açıklamaydı. Mermileri aldı ve tek tek onları oraya koydu. Meral Akşener bir Asenadır. Türkiye Siyasetinde bizim dönemimizde kadınların önünü çok açtı ve bence benim gibi birçok kadına ilham olduğunu düşünüyorum. Bizde varız diyebildik en azından. Farklı partilerdeyiz. İdeolojik olarak ortak noktada olmadığım çok yanı var. Ama bir kadın olarak her zaman gurur duyuyorum Meral Akşener'le. Çok faili meçhul cinayetler işlendi. Hala aydınlanmamış olanları var. Meral Hanım aslında hep ona dem vurdu. Oraya mermi çıkarmak ortamı germiyor. Ortamı geren başka şeyler var. Biz son yıllarda çok gerildik toplum olarak ve bu gerginliği yaratan Meral Hanım değil ya da Meral Hanım'ın oraya çıkardığı mermiler değil bence sembolik olarak bakmamak lazım” değerlendirmesinde bulundu.

"NASIL BİR ÜLKEDE YAŞAMAK İSTİYORUZ?"

Sözlerini noktalarken oy kullanacak vatandaşlara da seslenen Akgün Biber, ü“Son sözüm bütün seçmene yani özellikle genç arkadaşlarıma, kadınlarımıza buradan şunu söylemek istiyorum. İnanın bu seçim bir rejim seçimi. Biz Türkiye'nin önümüzdeki yüz yılını belirleyeceğiz. Bu çok önemli. Bunun bilincinde olmak gerçekten çok önemli bu seçimde. Bugüne kadar bildiğiniz bütün siyasi öğretileri bir kenara bırakın. Bütün ideolojileri bir kenara bırakın. Biz ülkemizin geleceği için sandığa gideceğiz ve bu seçimde onu oylayacağız. Endişelerinizi anlıyorum. Fakat biz masada bir amaç için toplandık ve biz bu amacı gerçekleştireceğiz. Her birinizin desteğine çok kıymetli. Sandığa giderken ya da sandığa gittiğinizde şunu düşünün. Çocuğunuzun, torununuzun ya da kendinizin nasıl bir ülkede yaşamak istediğinizi düşünün. Bugünkü gibi gergin, gerilemiş, laikliğin, kadınların evlilik yaşının konusu yapıldığı bir ülkede mi yaşamak istiyoruz yoksa laik, sosyal bir hukuk devletinde mi yaşamak istiyorsunuz? Bunun ayrımını yapmalarını istiyorum. Bunun bir rejim seçimi olduğunu unutmamalarını istiyorum. Bu seçimde hepimiz fedakarlık yapacağız. Belki birçok seçmen bugüne kadar hiç oy vermedi Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verecek ama bu seçim parti seçimi değil. Bunu söylemek istiyorum” diyerek konuşmasını bitirdi. (ALKIN BİRİCİK)

Muhabir: Sabiha Tatlıyer