Diyet yapmak birçoğumuzun istemediği bir şey. Haliyle diyet yaparken bahaneler de uzayıp gidiyor…
Çok misafirim geliyor / çok misafirliğe gidiyorum:
Herhalde en çok duyduğum cümleler bu ikisidir. Misafirliğe gittiğimizde veya bize misafir geldiğinde ikramlar oldukça zengin olsa da ipler tamamen bizim elimizde. Hiç yememek elbette mümkün değil. Misal öğleden sonra misafirliğe gideceksiniz; öğle yemeği saatinizde küçük bir ara öğün yapıp öğle yemeğinizi öğleden sonraya bırakırsınız. Oradaki ikramlardan çok abartmamak kaydıyla yiyerek akşam da sebze yemeği + yoğurt + ekmekten oluşan hafif bir öğünle durumu kurtarabilirsiniz. Siz misafir alacağınızda da daha hafif menüler hazırlayarak arkadaşlarınıza da iyilik yapabilirsiniz.
Çok yoğunum:
Günümüzün en büyük problemlerinden bir tanesi zaman. Hemen herkes çok yoğun, herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Tabi bundan en çok etkilenen şeylerden bir tanesi de diyetimiz oluyor. Ancak yoğun olsak da bu diyetimizi yapmaya engel olmamalı.
* Ara öğünlerde çok karmaşık ve sizi yoran şeyler yemenize gerek yok: 1 porsiyon meyve veya 1 çay bardağı kadar leblebi veya yarım paket form bisküvi gibi pratik bir şekilde yanınızda taşıyabileceğiniz ara öğünler sizin için fazlasıyla yeterli olacak.
* Sabah kahvaltı yapmaya vaktiniz yoksa 2 dilim tam buğday ekmeği + 2 dilim peynir + salatalık domates ile hazırlayacağınız bir sandviç de kahvaltınız için pratik bir çözüm olabilir.
* Öğlen dışarıda yiyorsanız ve vaktiniz de yoksa dürüm yemek veya hiçbir şey yememektense çeyrek ekmek arası köfte veya tavuk ızgara ile yanında bir bardak ayran da öğle yemeğiniz olabilir.
Tatile gidince diyetimi bozuyorum:
Yazın da gelmesiyle bunu daha sık duyar oldum artık. Havalar ısındıkça tatiller de başladı. Tatillerde açık büfeler bizi cezbetse de orada kendimize sağlıklı bir tabak da oluşturabiliriz. Sıcaklarda midemizi de bozacak aşırı yağlı yemeklerdense ızgara et / tavuk / balık, zeytinyağlılar ve salatadan oluşan bir tabakla diyetinizi sabote etmeden de tatil yapabilirsiniz. Tatlı olarak da şerbetli yerine sütlü tatlıları tercih ederseniz on numara olur.
Hafta sonu geç kalkıyorum:
Hafta sonu diyetin en çok bozulduğu zaman dilimidir genelde. Sabah geç kalkınca haliyle kahvaltımız da geç saate kalıyor ve nasıl olsa bugün kaçtı artık deyip o günü komple diyetten uzak geçiriyoruz genelde. Bu durumlarda o günü komple boşa geçirmektense Öğle yemeği ve kahvaltınızı birleştirip kendinize çok ağır olmayan bir kahvaltı hazırlayabilirsiniz. Günün geri kalanında ise ortalama iki saatte bir ara öğünler yaparak; akşam yemeğinizi de zeytinyağlı bir sebze yemeği ile tamamlarsanız diyetinizi sabote etmeden keyifli bir hafta sonu geçirebilirsiniz.
Metabolizmam yavaş:
Az su tüketimi, hareketsiz yaşam, düzensiz beslenme ve genetik faktörlerin de etkisiyle bazal metabolizma hızımız başkalarına göre daha yavaş olabilir. Bu durum kilo kaybımızı yavaşlatsa da hiç kilo veremeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Hareketinizi artırarak, öğünlerinizi atlamayarak, sporla birlikte kaslarınızı güçlendirerek, düzenli uyuyarak ve bol su içerek metabolizma hızınızı artırabilir ve kilo kaybınızı hızlandırabilirsiniz. Bu arada yeri gelmişken; metabolizma hızınızı artıran herhangi bir bitki çayı, içecek, yiyecek, toz, hap, şurup vs vs hiçbir şey yok. 🙂
Şimdi biraz daha yiyeyim de pazartesi başlarım:
Klasik bir pazartesi diyete başlayıp salı bırakma durumu cümlesi. Eğer böyle düşünüyorsanız öncelikle diyete olan bakış açınızın değişmesi gerek. Çünkü diyet, kilo verme sürecinde yapılıp istediğimiz kiloya geldikten sonra bırakılan bir durum değildir. Çünkü bu şekilde olursa sık kilo vermeye başlarız ve bu durum bir yerden sonra yoyo sendromu (sık kilo alıp vermeden dolayı kilo verememe) dediğimiz durumu ortaya çıkarır. Diyete başlamak için belli bir dönem veya günü beklememeli, karar verdiğimiz anda başlamalıyız. Tabi ki sonrasında da diyet sürecinde kazandığımız alışkanlıkları hayat tarzımız haline getirmeli ve diyet sürecinden sonra bunları uygulamalıyız. Aksi halde eski kilonuza dönmeniz kaçınılmaz bir son.
Yemek yemek benim için zevk:
Diyetle alakalı en büyük yanılgılardan biri de diyet sürecinde aç kalacağınız düşüncesi. Genelde diyeti ilk yazdığımda duyduğum cümle şu: “Hocam ben normalde bu kadar yemiyorum ki! Nasıl kilo vereceğiz böyle?” Diyet yaparken yasak değil sınır koymak gerekir. Porsiyon ölçülerini abartmadığınız sürece istediğiniz her şeyi yiyebilir ve sağlıklı bir şekilde de kilonuzu verebilirsiniz. Yeter ki miktarını diyetinize uygun bir şekilde belirleyin. Miktarını ayarladığınız sürece adana kebap bile yiyebilirsiniz diyette. Unutmayın: ” İlaçla zehir arasındaki tek fark dozudur.”
Diyet bana göre değil:
Diyet deyince genelde internette havada uçuşan bir haftada X kilo diyetleri geldiği için birçok kişi diyet yapamayacağını düşünüyor. Ancak diyet tamamen size özel olarak hazırlanan bir şeydir. Sağlık durumunuz, beslenme alışkanlıklarınız ve hayat tarzınız göz önünde bulundurularak size uygun bir beslenme programı hazırlanırsa diyetin size göre olmaması için hiçbir neden yok.
Sağlıklı günler dilerim…