Kadın Haklarını Koruma Derneği (KHKD) Alanya Şube Başkanı Halime Şenli Bilgin, Giresun’da eski nişanlısı tarafından bıçakla boğazı kesilerek katledilen 16 yaşındaki Sıla Şentürk olayına ilişkin ve Medeni Kanunun kabulünün yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Sıla Şentürk olayında, ailenin ve resmi makamların da katil kadar yaşanılan durumdan sorumlu olduklarını belirterek, “Maalesef dün yine 16 yaşında çocuğumuz Sıla Şentürk bir erkek tarafından katledilmiştir. Şunu ısrarla belirtmek isteriz ki çocuklar nişanlanmaz, çocuklar evlenmez, evlendirilmez, 16 yaşında bir çocuğun yeri okul sırası olmalıdır. Sıla Şentürk olayında çocuğu nişanlayan aile, koruma kararını kaldırıp babaannesine bakmasına izin veren resmi makamlar hepsi birinci derecede en az katil kadar sorumludurlar ve yargılanıp cezalandırılmalıdırlar” dedi.
‘EŞİT YURTTAŞ KONUMUNA GELDİ’
Medeni Kanunun kadınlar için önemine değinen Bilgin, “Medeni Kanunumuza göre evlilik yaşı 18’dir ve 18 yaşın altındaki herkes çocuktur. Bugün de Medeni Kanunumuzun kabulü yıl dönümüdür, yeri gelmişken 17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen devrim yasamız Medeni Kanun’un laik hukuk devletimiz için, tüm yurttaşlar için ve özellikle kadınlar için önemine dikkat çekmek istiyoruz. Medeni Kanun’un kabulüyle kadınlar, evlenme, boşanma, mal varlığı, miras gibi özel yaşamlarına ilişkin haklar açısından eşit yurttaş konumuna gelmişlerdir; evlilik yaşı kuralı getirilmiş; erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi yerine tek eşlilik ve evlilik birliğinin resmi nikah ile kurulması kabul edilmiştir. “Erkeğin boş ol” demesiyle boşanma yerine hakim kararıyla boşanma ”, kız ve erkek çocuklara “eşit miras payı” gibi kurallar kadın haklarının güvencesi olmuştur.
‘MEDENİ KANUNUNA AYKIRI’
2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun’la da aile hukuku kuralları günün gelişen koşullarına uygun hale getirilmiş ve evlilik birliğini temsilde, edinilen malların paylaşımında, eşlerin hak ve görevlerinde eşler arası eşitlik sağlanmıştır. Ne yazık ki günümüzde, Medeni Kanun’un yok sayılmasına yol açan söylemlere ve yasalarda yapılmak istenen ve yapılan değişikliklere tanık oluyoruz. Örneğin; – Nüfus Hizmetleri Kanununda 17 Ekim 2017’de yapılan değişiklikle “müftülere resmi nikah yetkisi” verilmesi, ülkemizde laiklik ilkesine ve Medeni Kanunumuza aykırıdır.
‘YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ’
Yine, son dönemde Medeni Kanunun 175 ve 176. maddelerinde düzenlenen yoksulluk nafakası hükmünün “erkeğin hayatının ipotek altına almaktan kurtarılması” gerekçesiyle kaldırılması yeniden gündeme taşınmıştır. Oysa yasaya göre erkek eşlerin nafaka alması önünde bir engel yoktur, yasadaki koşullar çerçevesinde her iki eş de nafaka talep edebilir. Uygulamada genellikle boşanan kadının, nafaka talep eden taraf olmasının nedeni, ülkemizde kadının eğitim ve ekonomik durumu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunlarından kaynaklanmaktadır Bu yanlıştan dönülmelidir. Medeni Kanunumuzdan, İstanbul Sözleşmesinden ,haklarımızdan vageçmiyoruz. Sıla Şentürk’ün ve tüm katledilen kadınların katillerinin en ağır cezaları almaları için ve kadın cinayetleri son bulana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi. -Haber Merkezi