-Fatma Bedia UYAR
Antik dönemdeki ismi olan Syedreon adı ilk kez Roma İmparatoru Tiberius (MS 14-17) döneminde kentin kendi adına bastığı sikkelerde ortaya çıkan ve günümüze kadar büyük orada ayakta kalan kent yerli ve yabancı tarih tutkunlarını büyülüyor.
Çevresi surlarla korunan kenti iki büyük cadde enine kesmekte ve bunlara dik inen merdivenli sokaklardan oluşan halen ayakta olan anıtsal kapı aracılığı ile girilen Syedra’da son dönemde devam eden kazı çalışmaları ile dikkatleri üzerine çekmekte.
Tiyatro, tapınak, bazilika, kilise, evler ve dükkânlar gibi binalara ait kalıntıların bulunduğu Syedra Antik Kentinde son dönemde devam eden kazı çalışmaları ve çevre düzenlemesinin kısmen yapılması turistik gezileri de artırdı. Yaz döneminde hem gruplar halinde turlar düzenlenen hem de bireysel olarak ziyaret edilen antik kent kış döneminde ise daha çok Türkler ve ikinci bahar tatilcilerin ilgini çekmekte.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü desteğiyle Doç. Dr. Ertuğ Ergürer başkanlığında Seki Mahallesi’ndeki Syedra Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazılar, tarihe ışık tutuyor. Güvenlik için 24 saat kameralarla gözetlenen alanda 2020 yılı ve sonrasındaki kazı çalışmalarında elde edilen bulgularla tarihi 2900 yıl öncesine kadar gidilen antik kent, Herakles’in 12 işi mozaiği, Roma Hamamı, meclis binası, kaynak mağarası, sütunlu caddesi, vaftiz mağarası ve sarnıçlarıyla dikkati çekiyor.
Ortaya çıkarılan varlıklarla, 2019 öncesinde yaklaşık 3 bin kişinin ziyaret ettiği Syedra’da bu rakam 2022 yılında 25 bine ulaştı. Artan ziyaretçi sayısı ile 164 metrekarelik Herakles’in 12 işi mozaiği, sütunlu cadde, meclis binası ve vaftiz mağarası ortaya çıkarılan en önemli eserler arasında yer almakta.
ARAŞTIRMALAR VE İLK KAZI ÇALIŞMALARI
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Syedra Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Ertuğ Ergürer başkanlığında kazı ekibi tarihi gün yüzüne çıkarıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları Ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Alanya Kaymakamlığı, Alanya Belediyesi, Alaaddin Keykubat ve Karamanoğlu Mehmet Bey üniversiteleri, Vehbi Koç Vakfı, Utopia Word, Antique Roman, Goldcıty, Sun Park ve Drita otel ile Seki Ve İshaklı Muhtarlığı desteğinde kazı çalışması yürütüyor.
Bölgeye yönelik epigrafik ve tarihi araştırmaların arttığı 19. yüzyıl sonlarından itibaren yapılan gezilere ait notlarda ve yayınlarda Syedra son yüzyılda yerli ve yabacı araştırmacılarında ilgili çekti. R. Heberdey ve A. Wilhelm’in 1891-92 yıllarında yaptığı gezileri, kent ve yakın çevresiyle ilgili ilk araştırma olarak kabul edilir. Ardından, kent 1914 yılında J. Keil ve A. Wilhelm tarafından ziyaret edilir. 1960’lı yıllarda G. Bean ve T. Mitford tarafından yapılan epigrafik araştırmalar önemli bir yer teşkil eder. 1994 yılında, Alanya Müzesi tarafından başlatılan temizlik ve çevre düzenleme çalışmaları 1999 yılına kadar sürdürdü.2015 yılında başlatılan arkeolojik yüzey araştırması projesi, mevcut yapı kalıntılarına dayanılarak kentin yayılım alanının tespiti, topografik planın çıkarılması ve yerleşim modelinin oluşturulmasına yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu projeyle, Syedra’nın kuruluşundan günümüze uzanan zaman dilimi içerisinde geçirdiği kentleşme sürecinin ve yapı kalıntılarının evrelerinin aydınlatılması amaçlanmıştır. Diğer yandan, bu tespit ve belgeleme sürecinde hayata geçirilmesi planlanan tanıtım projeleriyle Syedra’nın uluslararası ölçekte kültür turizmine katkısının canlandırılması hedeflenmiştir.
Büyük Hamam
2019 kazı çalışmaları sırasında Büyük Hamam’da (Roma Hamamı) frigidariumun apsisinde çalışmalar yapılmış ve zemin mozaiğine ulaşılmıştı. 2020 yılında ise, apsis kısmından güneye doğru çalışmalara başlandı.
Palestra
Büyük Hamamın frigidarium bölümü dışında, Gymnasium’dan Büyük Hamama geçiş için kullanıldığı düşünülen Palestra’da çalışmalar gerçekleştirildi. Bu kısımda 8.70×8.70 m boyutunda zemini mozaikle kaplanmış bir havuz yer almakta.
Syedra’nın İsmi: Kentin ismi üzerine iki görüş ön plana çıkmaktadır. İlk görüş kentin yakınında yer alan Sedre Çayı’nın kente ismini verdiği yönündedir. Diğer bir görüş, bölgenin gemi yapımında kullanılan Sedir ağaçları ile tanınmasından ve ismin sedir ağaçlarından geldiği yönündedir