14 Mayıs 2023 tarihi Türkiye için apayrı bir önem taşımakta.
Bu tarihte yapılacak olan bu genel seçimlerde sadece Cumhurbaşkanı ve Milletvekillerini seçmeyeceğiz. Geleceğimizi şekillendirmesi için mevcut 21 yıllık bir yönetimle yada yeni denenmemiş bir yönetimi seçerek yola devam edeceğiz.
Seçim yarışında mevcuttaki 4 ittifak ile beraber diğer partiler bulunsa da, Asıl yarışın Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı arasında geçeceği belli olmuş durumda.
Bu iki kutuplu ittifaktan birisi için zafer ve yeni başlangıçlar olurken, diğeri içinde hüsran ve bitiş olacaktır. Ama en önemli olanın Türkiye’nin kazanmasıdır.
Son ana kadar başa baş bir mücadelenin süreceği görünen seçim atmosferinde ne kadar herkesin gönlünden geçen partiler ve Cumhurbaşkanı adayı çoğunlukla belli olmuş olsa da; Tercihi belli olmayan kararsızlarda yapılan propaganda, toplantı, söylemler, mitingler ve vaatler sonucunda kararlarını mutlaka 14 mayısa kadar vereceklerdir.
Alanya’dan seçilebilecek yerden çok az sayıda milletvekili adayının olması partilerine gönül verenleri üzmüş olsa da, işe genel siyaset ölçüsünde bakınca sandıkta yine herkes kendi partisine desteklerini esirgemeyeceklerdir.
Gelelim asıl konumuza;
Seçim atmosferine girmemizle beraber siyasi partiler sahada seçim çalışmalarına hız verdiler.
Sahada ulaşamadıklarına dijital ortam üzerinden ulaşmaya çalışarak adeta sosyal medyayı da siyaset meydanına çevirdiler.
‘’Azı karar, çoğu zarar’’ Atasözünde olduğu gibi;
Sosyal medyanın da aşırı ve amaç dışı kullanımı bazen insanları üzerek ilişkilere zarar vermektedir.
Sosyal medyada dengeyi fazlaca kaçırarak insanları aşağılayanlar, uydurma, yalan ve gerçekdışı photoşoplu haber yapanlar. Dini, dili, ırkı, etnik kökeni, mezhebi, cemaatı, amacı dışında kullanarak siyasete alet edenler. İnsanların görüş ve düşüncelerini suistimal ederek saygı ve ahlak sınırlarını aşanlar, vb.. İşte bunlar olmasa sosyal medya kullanımı daha iyi olup anlamını tam bulurdu...
Tabii işini adap ve usulüne uygun olarak yapanlara sözümüz yok.
Sonuçta bu seçimler bitince bizler yine bir arada, aynı havayı teneffüs edip, aynı çatı altında olacağız.
Seçimlerden sonra insanlar arasındaki ilişkilerde hasar bırakmamak için özellikle siyaset yapanlarında sınırlarını bilerek söylem ve eylemlerine çok dikkat ederek ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir dil yerine birleştirici ve yapıcı bir dil kullanmalıdırlar…
Ayrıca unutmayalım; Biz vatandaşların en iyi hesap sorma ve bizi temsil edecekleri tayin etme yeri olan sandıklarımıza sahip çıkarak oylarımızı mutlaka kullanalım..
Kalın sağlıcakla