Dünyada gelişen ve değişen dengelerin getirdiği sıkıntılar ile başa çıkmaya çalışan sektör en son Pandemi ve Rusya-Ukrayna krizinin ardından sürekli hedefleri güncellediğimiz bir dönem yaşıyor. Değişen koşullarda önemli pazarlarımızın NATO gibi kuruluşlara girmesine verdiğimiz tepki bile bu pazarların gelişimine etki ediyor.
Tabiiki Turizm bir takım ulusal çıkarların önüne geçecek kadar önemli değil…
Ancak ülkemiz açısından bakıldığında ekonomik döngüye katkısı azımsanmayacak kadar önemli..
Belki bazı konuların masada tartışılması ortalık yerde tartışılmasından daha uygun olabilir..
Bütün bu gelişmeler olurken adım adım 2023 yılının hazırlıkları hızlandı. Sektör önümüzdeki yılın programlarını Rusya ve Ukraynada yaşanan ve nereye evrileceği belli olmayan sürecin gölgesinde yapıyor.
Doğal ve kültürel zenginliklerimizin yanında en büyük kozumuzun fiyat-kalite dengesinin rakiplerimize oranla lehimize olması bugünkü koşullarda en büyük artımız..
Ancak burada artık daha fazla gündeme gelmesi gereken konuların varlığı ve hedef kitlenin Avrupalı misafir olduğu göz önüne alındığında önem kazanıyor.
Peki Avrupalı misafir fiyat-kalite dengesinin yanında ne bekliyor ?
**Gittiği ülkede sivil toplum kuruluşlarının işlevi,
**Ülkenin siyasal yapısının işleyişi,
**Yaşam kalitesinin düzeyi,
**İletişim ve haberleşme imkanları,
**Sürdürülebilir turizm çalışmaları,
**Doğa ve çevre için yapılanlar,
**Yaşanabilir alanlar, cadde ve sokakların durumları,
**Etiketlenmiş ürünlerin sunulduğu alışveriş imkanları
**Sağlık ve hijyen kurallarına uyulan yeme-içme tesisleri,
**Toplu ulaşım imkanları,
…….
Sorguladıkları konuların başında geliyor.
Sektörün geleceğinde önemli rol oynayan çevre, sürdürülebilirlik, iletişim gibi başlıklarda yapılması gereken çok şey var…
Evet fiyat kalite-kalite dengesi en büyük kozumuz ancak Avrupalı misafirin beklentilerini karşılamak için yolumuz uzun..
Bu beklentileri tesis ve bölge bazında başarabilenler 2023 ve sonrası için daha şanslı olacaktır.