Bir bilene danışmak çoğunlukla doğru karar vermemize sebeptir. İstişare etmek, müzakere etmek biraz daha detaylı fikir alışverişi anlamına gelir. Bilgi çağından algı çağına geçtiğimiz günümüzde aklı selim düşünebilmek ve akıllıca değerlendirme yapabilmek için danışmaya o kadar ihtiyacımız var ki…

Danışacağımız kişinin konu hakkında bilgi sahibi olması, tecrübeli olmasının yanında ahlaki olgunluğunun da olması beklenir…

Kime danışmalıyız? Kimlere güveniyorsak onlara. Peki kime güveneceğiz? Hayatı ile örnek olan, etrafına faydalı, mert, dürüst, adil, sözünün eri, emanete ihanet etmeyen, cömert, tevazu sahibi, merhametli, sabırlı, şükürlü insanlara güvenebiliriz. Kutsal değerleri istismar etmeyen, hamasete sığınmayan sağduğu sahibi kişilere güvenebiliriz…

Danışmasak ne olur? Bir kişi her şeyi ben bilirim düşüncesinde olursa etrafında sadece kendisini destekleyen bir zümre oluşur. Zamanla dalkavukluk sıradanlaşır ve hakikatten ayrılma derecesi bir süre sonra geri dönülmez noktalara gelir. Sonuçta, telafisi olmayan hatalar zinciri herkese zarar verir. Zamanında istişare ve müzakere ile alınması gereken doğru kararların yerine sonu hüsran olan tek kişilik kararlar alınır…

Kadim medeniyetimiz bize “Bin de bilsen bir bilene sor” der. Kutsal kitabımız dahi “Bilmiyorsanız ehline sorun” der. İnsanın her şeyi en iyi bildiğini zannetmesi, nefs atına binip dolu dizgin gitmesi ile mümkündür. İnsan ne kadar yüce makamlara da erse, serveti bol da olsa başkalarına tepeden bakmamalıdır. Bu bize inancımızın da emridir. Kalbinde zerre kadar kibir olan için ikaz ne acıdır…

Herhangi bir karar alırken veya bir olay hakkında hüküm verirken kişisel görüşümüz tabii ki olacaktır. Ancak başkalarını da ilgilendiren konularda sadece kendi kişisel görüşümüz ile karar vermek ne kadar adildir?

Kişisel hayat planı ile ilgili insanların danışacağı danışma merkezleri, kişiler, kurumlar olabilir. Danışırsa rahat eder, danışmaz ise ve bu ihmalinden bir zarar görür ise kendisini bağlar. Ancak, ailesi ile ilgili bir kararda, çalıştığı bir kurumda veya devlet kademesinde bir yetkili makamda ise yaptığı işlerde sorumluluğu vardır ve zararı başkalarını da etkiler. Bu yüzden başkalarına zarar verebilecek konumdayken danışmak çok daha önemlidir. Ortak akıl daima isabetlidir. Vebali de olmaz. Sonucu da hayırlı olur…

Muhabbetle…

Mehmet Dikici