Gündem olan ve hayati önem taşıyan bu konu üzerinde bir yazı kaleme almayı kendime görev bildim. Kahramanmaraş’ta ki büyük deprem ve çevre illerde de etkisi hissedilen, can ve mal kaybına yol açan büyük deprem…

Depremin yıkıcı etkisi, gerek can kayıpları olsun gerekse mal kayıpları olsun ve çetin kış aylarında böylesi bir doğal afetin yaşanması bir insan olarak beni üzdü. Yaşanan bu sürecin etkileri uzun olmakla beraber kademeli olarak azalacaktır diye umuyorum. Bundan sonrası için ne yapabiliriz sorusuna cevaplar aramak ve bulmak faydalı olacaktır. Gelelim depremin insan psikolojisi üzerinde ki etkilerine…

Biliyorsunuz ki hiç beklenmedik bir anda depremi yaşayabilirsiniz, aileniz ve siz zarar görebilirsiniz. Hatta ölüm korkusu da yoğun yaşayabilirsiniz. Bununla beraber tekrar olur mu belirsizliği ise insanı strese sokan ve kaygı yaşadığınız başka bir faktör. Bu psikolojiniz yoğun olarak devam edebilir. Psikoloji literatüründe böylesi afetlere karşılık gelen bir bozukluk vardır... Literatür de bu tabir “Travma sonrası stres bozukluğu” na karşılık gelir. Orada ki her insan gerek duygusal, gerek davranışsal ya da biyolojik olarak bir travma yaşadı. Bu travmanın akabinde ise stres seviyesi üst düzeylere çıkabilir. Yoğun korku buna eşlik etmektedir. Çünkü can güvenliğinden endişe etmektedirler. Zorlu kış koşulları, yakınlarım iyi mi endişesi, yakınlarımızdan haber alamama kaygısı bu stresi üst seviyelere tırmandırmaktadır. Bununla beraber yaşanılan zorlu süreci takip etmenin yanı sıra, kendimizce de bir takım önlemler alarak olası bir risk durumunda etkisini minimize edebilmemiz mümkün…
Psikoloji, istemediğimiz şeyleri nasıl önleyebiliriz diye değerlendirmektedir. Depremin ciddi etkilerini azaltabilmek açısından deprem çantası oluşturmak bunların en başında gelmektedir. Deprem öncesinden, esnasında ve sonrasında neler yapabileceğimiz konusunda bilinçlenmek olmazsa olmaz olgulardandır.

Peki, çocuklara deprem hakkında nasıl yaklaşmalı. Çocuğunuz sorular soracaktır. Sorularını dinleyiniz ve çocuğunuzu net olarak anlayınız. Geçiştirme cevap vermeyiniz. Yaş düzeyine uygun cevaplar verilebilir. Çocuğumuzdan aldığımız sinyallere uygun cevaplar vererek onları karşılamak güzel olacaktır. Sade ve net ifadelerde bulunabilirsiniz. Tüm günümüzü deprem gündem maddemiz yapmakta doğru olmayacaktır. Çünkü belli bir kaygı ve stresi barındıran deprem konusunun diri kalmasına sebebiyet verecektir. Günlük rutinlerimize devam etmekte işlevseldir. Ara ara çocuklarımızla bu durum hakkında duygularımızda bahsedebiliriz. Depremzedelere yapacağınız yardımlarda bu sürece çocuklarınızın da dâhil olması ve size eşlik etmesi birlik beraberlik bilinci yaşamanız açısından önem arz edecektir. TV vb. haber alma cihazlarını ile makul sürelerde izlemek de doğru olabilir.

Gerekli önemleri alarak depremin etkilerini minimuma indirebiliriz. Ülkemiz ve insanlık adına zorlu ve üzücü günler yaşadığımız bu günlerde, temennimiz Rabbim beterinden korusun. Depremzedelerimizin yaralarının sarılması için seferber olmak ve insani duygularla hareket etmek doğru olacaktır. Herkese geçmiş olsun diliyorum.