Esra Yemez

TÜM MAKALELERİ


Zaman geçiyor, beklemeye ne hacet!

Ne bu hız, mola ver, nefes al, biraz yavaşla!

Birbirinden iki zıt yaklaşım olmakla birlikte hayatın ta kendisi değil mi?

Peki ya kendi gerçeğimiz? Kendi gerçeğimiz de böylesine net çizgilerle ayrılmış mı?

Hadi gelin bir bakalım;

Nelere hızla tutunmamız, nelere sakince yaklaşmamız gerektiğini ayırt edebilsek bereketli bir ömrün kapılarını aralamış olacağız.

Yerimizde saymaya gelmedik, bize sunulan hazır yaşamın kuklaları olmaya da! Tabi bu kısmı da seçebilirsiniz kendinize yalnız bazı bedelleri var. Ömür yeter yaş kemale erdiğinde pişmanlıklar içinde ıstırabın pençesinde kıvranıp durmak gibi.

Gelelim hızla koşmamız gerekenlere. İnsan hedefleriyle var oluyor. Tabi hedefler son nefese kadar devam ettiği müddetçe. Kafada tasarlanan üç beş hadiseden sonra elini ayağını çektiğin dünyada çürümekten başka bir şey elde edemiyor insan.

Var oluşun bir gayesi olmalı. Gayeniz birçok noktada kendini gösterebilir. Olabildiğine mekanik seçenekler de bunun bir parçası olabilir. Maneviyat üzerine de şekillenebilir. İkisinin harmanı ise zirve diyebileceğimiz doygunluğu verecektir.

Hepimizin en temel hatası eylemsizlik. Her şeyi düşünmede tartmada, haklı bulmakta üstümüze yok. Gel gör ki tüm bu haklılığı “ama” ile başlayan cümlelerle kısırlaştırmayı çok seviyoruz. Bunların yanında gereksiz ve bize hiçbir getirisi olmayan konulara ilişkin ölümüne çaba harcamaya koşar adım ilerliyoruz. Farkında olun bizi bu tezatlık bitiriyor!

Kalbinizi dinleyin. Eksiklerle kıvranan vicdanınızın sesini dinleyin. İnsan eyleme geçmeden nefes alamayacak sadece yaşayacak. Tatsız, tuzsuz sözüm ona yaşayacak.

Ha şu da anlaşılmasın harekete geçmek pişmanlık verecekse olduğunuz yerde kalın. Tam da bu yüzden kalbinizi vicdanınızı dinleyin diyorum. İsteklerinizi arzularınızı nefsinizi değil. Ölçü önemli, ölçü gerekli.

Erteledikleriniz için sunulan ekstra zamanlar yok. Ya şimdi ya belki ya da imkansız. İhtimale bırakacak kadar uzun yaşamıyor insan evladı. Göz açıyor, göz kapıyor. Gerisi anlamakta zorlandığın an kırıntısı.