Doğada bir yürüyüş,
ruhu eve geri götürür.

Mary Davis

Doğa ile alıp veremediğiniz nedir? Her gün biraz daha katledilirken ruhumuzu, benliğimizi hatta dünyayı besleğen doğa sessizce yok olmaya yüz tuttu. Doğal afetler kapıyı çalmadan mı geliyor sanıyorsunuz?

İnsan düşüne bilen bir canlıyken düşünmeyi bırakan bir canavara dönüştü aslında. Geliştikçe dibe nasıl batılır, görür olduk.

İhtiyaç dışında istekler insanların gözünü nasıl da kör etmiş. Merhameti sağır, vicdanı firar bireylerden çok uzaklara kaçmak istiyor insan. Yalnız, kaçacak bir yer de kalmadı maalesef.

İki gündür duyduğumuz kürk meselesi adaleti ve insanlığı bir daha sorgulamamıza neden olsun. Sibirya bozkırında değiliz, 55 tilkiden ne istediniz peki? Çok küçüklüğümden beri kürk giyenleri anlamak istemişimdir. Sebebi bir hayvana benzemek mi, yoksa ben zenginim demek mi? Kürke alternatif o kadar çok ki.

Güç ve imkan bazı kapıları tekmeyle aça bilir, savunmasız canları yaşamdan da ede bilir ama her şeyin bir sonu var ve o sonda iyilik ve kötülük tartıda gramı gramına karşınıza çıkacak.

Gösteriş dünyasının başı boş bireyleri etrafına kötü örnek olurken, doğruluk yolunda savaşanlar bir kenara itilir. Onun için dünyevi istekler, boş dilekler başları döndürür, hırsa yem eder.

Başımızda geçmek bilmeyen bir bela varken ders almamış olmamız şaşırtmadı. Son bir yıl içerisinde virüs sebebiyle yüz binlerce insan öldü. Ölümü, çaresizliği öğrenmiş olmalıydık şimdiye kadar ve etrafta binlerce işsiz ve zor durumda insan var. Ne yazık ki dolu denize yağar hep. 450000 gibi bir meblağ 450 kapıya ekmek de ola bilirdi ama neyse...