Tıpkı Alanya’mız gibi maçın sahnelendiği İstanbul’da da gibi hava sağanak yağmurlu… Zemin kaygan, yağmur kara dönüşüyor… Maçta rakip iki kontratakla bir çift golü buluyor, maalesef bir dolu pozisyonlarımız gole dönüşmüyor. Yazık, sahayı 2-1 yenik, puansız terkediyoruz…

Jensen’de sönen gollük şutlar

İstanbulspor savunması Okan ve tandemindeki stoper Mehmet Yeşil’in yanı sıra, bazen ceza alanına tam takım doluşarak katı bir savunma yapıyor, ataklarımızı alevlendirmeden söndürüyordu. İlk tehlikeli atağımızda A.Hassan’ın çaprazdan şutunda kaleci Jensen, bir başkasında Fer’in şutunda bir ara sakatlık geçiren Mamadou Ba, kritik müdahaleleriyle gole izin vermedi… 35’de Fer’in 25 metre menzilli bazukasını da Jensen güçlükle çelebildi. Z.Ferhat ve Lusamba sağ, Yusuf, Cavaliero ve Balkovec sol kanattan bindiriyor, merkezde Efecan da, yine sağlı sollu deparlarıyla ofansın lokomotif gücü oluyordu.

Ofansta çalışkan, defansta dikkatli

İstanbul’un sarı-siyahlıları da Muammer, Ethemi, Emir Kaan ve Rotsa gibi hızlı futbolcularıyla Alanyaspor kalesini rahatsız ederken, geride Fer ve Furkan sıkı durdular. Bu ikiliden kaçan toplar da Runarsspon’un yumruk ve blokajlarında eridi.

İlk 45 dakikaya tam 5 korner sığdıran Alanyaspor, ne yazık ki rakip kaleye tek gol topu sığdıramamıştı… Ofansta çalışkan, defansta dikkatliydik… Bu bölümde sergilediğimiz futbolla, ikinci yarıda gol ve galibiyet adına umutlarımızı canlı tutuyorduk.

Caveliero’nun golü umut golü
İkinci yarının hemen başında Furkan’ın altı pas önünde kafası çerçeveyi bulsaydı, gol perdesi de erken açılırdı. 66’da, tam Umut, Oğuz ve Candeias’la sıcak kanını tazelemişti ki Alanyaspor, Rotsa’nın derinlemesine diyagonal pasıyla buluştuğu topu çok isabetli şutla ağlarımıza gönderen Ethemi, bir anda kanımızı donduruverdi!..

Bu golle maçın ateşi iyice harlandı… A.Hassan’ın kafası yine çerçeveyi bulmadı, Ardından, Candeias’ın bire birde Ethemi’nin ayağından topu çalması çok değerliydi. 70’de Candeias’ın pasıyla topla buluşan Efecan’ın adrese teslim ortasında Caveliero’nun dengeli plasesi ile skoru dengeleyip, umutlarımızı tazeledik.

Yazık, yenilgiyi hak etmedik
Ardından Fer’in merkezi 30 metreden şutunu Jensen değil, direk kurtardı!.. Riskleri alıp, bütünüyle ofansa yönelip galibiyet golünü arıyorduk… 76’da Loushai’nin dikine pasına, yine sağ çaprazdan isabetli bir aşırtma yapan Emir Kaan’la bir kez daha geriye düşüverdik!.. Yazık, ağır sahaya rağmen hükmettiğimiz oyunda, kalemizdeki bu golü hiç hak etmemiştik. Oyunu iyice İstanbul yarı alanına yıktık. Karambollerle tansiyonumuzu yükselten gol pozisyonları da bulduk. Yazık, yenilgiyi hak etmedik. Bu oyunumuzla, sahadan en azından tek puan çıkarmalıydık.