Bu hayatta herşeyin bir zamanı var. Yağmurun yağmasının, güneşin çıkmasının, yıldızların parlamasının, rüzgarın, fırtınanın çıkmasının, büyümenin hatta kalbi duyguların bile bir zamanı var. Zamanı olmayan tek şey mutluluk ve iyimserlik hali… Mutlu olmak için beklemek beyhude bir bekleyişten öte geçemez. Ne kovalamakla elde edilir ne de gelmesini beklemekle…Üniveriste sınavını kazanırsam mutlu olacağım, kariyer yaparsam mutlu olacağım, iyi bir evlilik yaparsam mutlu olacağım düşünceleri zaman kaybetmekten başka bir işe yaramaz. Biz bu eylemleri gerçekleştirirken süreç içerisinde ögrenmeliyiz mutlu olmayı. Çünkü mutluluk deneyimlenerek öğrenilen bir duygudur. Hayatta herzaman iyi şeyler başımıza gelmez. İrademiz dışında yaşadığımız bir çok olay gelir bulur bizi. Bu yaşadıklarımıza verdiğimiz tepkiler önemlidir. "Her nefis ölümü tadacaktır’’ ayetinde rabbimizin belirttiği sonlu bir ömür var bize sorulmadan yaşatılan.. Bunun gibi başarısızlıklar ve kötü yaşantılarda hayatın bir parçasıdır. Bazı durumları kabullenip farklı bakış açılarıyla hayatı mutlu ve iyimser yaşar haline getirmek bizim elimizde. Mutsuzluk nedenlerinin bir çoğunun kendimizden kaynaklandığını anladığımız an mutluluk yolunda adım atmış oluruz. Günlük yaşamda mutlu insanlarda olumsuz tepkiler verebilir fakat daha sonra olumlu duygu durumuna dönmeyi başarabılmektir marifet. Çünkü sürekli mutluluk hali diye bir şey yoktur. Sürekli mutluluk hali ve kendini iyi hissetmenin saplantı durumuna gelmesi sanırım ‘’kişisel gelişimcilerin’’ dayatmasından kaynaklı olmalı. Kişi yaşadığı olumsuz duyguları iyimserlikle olumlu tutuma çevirebilirse mutluluğu elde edebilir ancak. Vee unutmayalım enerjimizi nereye koyarsak hayat orada gelişir. Üstelik insan küçük şeylerle de mutlu edebilir kendini. Bu yazımı yazdığım dakikalarda, boydan boya, pencere ile çevrili çalışma odamın penceresınden, yemyeşil ağaç yapraklarının zikrini izlemenin, büyük bir mutluluğu ve hayranlığını yaşarken orta şekerli kahvemi, cevizli çikolatalı draje eşliğinde yudumlamanın iç huzuruyla yazıyorum. Demem o ki ‘’küçük bir mutluluk istiyorum O kadar küçük olsun ki İstemesin kimse benden onu Ben yüreğimde elimde Toprağımda birlikte yetişeyim hayata Bir borcum olmasın ınsandan doğadan yana Bır mutluluk ki sorma gitsin Yeter ki bir benim olsun Tüm dünyada tüm güzellikleri seçerken Benim sevgimle senin sevginle coşan BUGÜN YARININ HİKAYESİ OLSUN Yazmak isteyip de yapamadığım İlk sayfamda sonuna sevda MUTLULUK AŞK ÖZGÜRLÜK BİR OLSUN’’ NAZIM HİKMET