"Kelimeler sihirli olduğu kadar zehirli de olabiliyor. Bazen bir insanı tek sözünüzle kaybedersiniz."

Kayıplar yaşadığımız sürece hep olacak. Bazen bize eşlik edenler yorulacak, bazen pes edecek, hatta vazgeçecek. Bizse bunu belki on yıllar boyunca düşüneceğiz.

Neden? Bu soru ile bir yola daha çıkıp, yanıtlar arayacağız. Kendimize sorduğumuzu başka seslerde duymak isteyeceğiz. Belki cevabı bildiğimizden, belki yine kendimizi kandırmak istediğimizden tüm soruları birer kağıda sarıp eski kutulara hapsedeceğiz.

Cevap daima yanımızda, baş ucumuzdadır. Ama insan göz önüne her zaman kördür.

Davranışlar ve sözler birbirini izleyen iki yakın arkadaştır. Biz onların benzer yönde gitmediğini gördüğümüzde sorgulamaya başlarız. Her arkadaş birbirine benzer olmak durumunda değildir ama sözlerimiz davranışlarımıza uymuyorsa bu ikiliyi bir sorguya çekmek zorunlu.

Yol dedik, aslında herkes kendi yolunda ilerler. Bizimle yürüyenler, bizden gidenler, bize gelenler ve çok çok uzaklaşanlar. Hayat görünmez bir ağdır ama insan örümcek değil. Belki de tuzağa düşmüştür, belki de sınava tabi edilmiştir.

Büyük sözlerin büyük sonuçları, sabırlı adımların mutlu sonları var. Sözler sihirli, sözler zehirli, sözler önemli ve sözler bazen gereksiz. Fazlanın daima zararlı olduğunu unutmazsak, azı yarar, çoğu zarar felsefesiyle davranırsak ne yol yorulur, ne yolcu...