İngiltere ve Fransa Türkiye’yi pandemi-kırmızı kategoriden çıkarmamış, turizmci için hayal kırıklığı başladı. Çok sayıda Turizm çalışanı kara kara düşünüyor. Ne yapacağız, Okullar açılmak üzere, sezon kısa sürecek. Şimdi bunun kuraklıkla, suzuzlukla, tarımla ne ilgisi var diyeceksiniz, haklısınız, ilgisi var,

Bakın turizm çalışanlarının bir kısmının bağı-bahçesi-tarlası-tulumu var, ama her nedense toprakla uğraşmak yerine turizm’de uğraş vermek daha keyifli geliyor. Ne diyelim tercih meselesi, peki tarla bahçe işleride, turizm gibi parlak bir dönemdemi? Hayır tabiki. Bir taraftan kuraklık diğer taraftan tarımsal üretimin-girdilerin zorluğu, pahalılığı insanımızı hizmet üretmekten, ürün üretmekten ciddi şekilde korkar hale getirdi. Son 60 yılın en şiddetli kuraklık dönemini yaşıyoruz, bahçede tarlada ağaçlarımız sağlıklı gelişemedi, meyve dökümleri had safhaya çıktı, yaşanan kuraklık sadece bu yıla zarar vermiyor, gelecek yılın meyve dallarına-meyve gözlerinede zarar veriyor. Yani oluşan zarar aslında iki yılı birden kapsıyor. Üretici hangi kış koşullarını yaşayacak, şiddetli bir kış periyodu bizi bekliyormu? Bilemeyiz ama, kuvvetle muhtemel son yılların en şiddetli kışını yaşayacağız, şimdiden önlem almak, ağaçlarımızı şimdiden kışa antremanlı hale getirmek zorundayız. Bunu nasıl yapacağız, Potasyum beslemesi yapmak durumundayız. Üretici bahçelerinde şu günlerde, Hümik asit+Fülvik asit+aminoasit kombinasyonunu ağaçlarımıza uygulamak durumundayız. Kışa hazırlıklı girmek, oluşabilecek don zararına karşı bitkiyi hazırlamak için bu uygulama gerekiyor. Kuraklık stresine giren bitki, hastalık-zararlılara (böcek-bit vb.) karşıda savunmasız kalmaktadır. İşte dediğimde tam bu.
Su yoksa, verim yok, kalite yok, ağacın strese girmesi kolay, ertesi yılın meyve dalları ve çiçek gözleri olumsuz etkileniyor, hastalık ve zararlılar kolayca ağaca meyveye bulaşıyor, meyvede kaliteyi düşürüyor, suyun şakası olmuyor, suyumuzu verimli kullanmak, kıt su koşullarında malçlama yapmak, kaolin uygulamak ağacı strese sokmamak adına gerekli olup, üreticilerin bilgilendirilmesi ile görevli odalar, birlikler işe vakıf olmadığı için, halen işin ciddiyetinde değilller. İşin havası değil, işin ciddiyeti lazım, işte bu ciddiyet !!! Alanya’ya ve Alanya’lıya borcu bu şekilde ödeme imkanını vermiş olacaktır.