Nasıl bir toplumda, hangi kültürün içinde, hangi soydan dünyaya gelme konusunda bir seçme özgürlüğümüz yok. Bu yönüyle kendi irademiz dışındaki bu durum, insanların üstünlük sebebi de olamaz. Belki bir şükür sebebi olabilir…
Nimet olarak göreceğimiz bu statüyü içselleştiremez isek, içinde bulunduğumuz toplumdan taklidi olarak elde ettiğimizin hakkını vermemiş oluruz. Verilen nimetin şükrünü yapmayınca, kıymetini bilmeyince de elden alındığı ehline malumdur.
Maddi veya manevi nimetlerin şükrü ve devamı toplum ile paylaşılmasına bağlıdır. Bilgi gibi ahlak da toplum ile paylaşılırsa ve hatta kabul ettirilirse değer kazanır. Toplumun içinde yaşanılmayan örneklendirilmeyen ahlak öğretilse de cam fanus içinde bir canlı gibidir. Çıktığında hayata geçmiyorsa ve etkisi yoksa, belki konuşmaları süsleyen, hamaset sözlerine renk katabilir ancak daha ötesine gitmez.
Kültürün hayata geçmesi ve onun da samimiyetle yapılması toplumda karşılık bulabilir. Toplumda pratiği olmayan her türlü yüksek duygular da dahil yozlaşmaya ve yok olmaya mahkumdur...
Toplumda göz önünde olan insanların davranışlarının çok önemi vardır. Yeni nesillere rol model olarak öne çıkarılan tiplerin kötü niyetli küresel oyuncular tarafından özenle seçildiği ve finanse edildiği gözden kaçırılmamalıdır…
Bizim gibi özünden koparılmış, cahil bırakılmış ve yönlendirmeye müsait hale getirilmiş toplumların dinamikleri teyakkuz halinde olmalıdır. Günü kurtarmanın hesabında, mevki, makam ve maddi çıkar peşinde olan insanlar etkili makamlara gelirse toplumlar için felakettir.
Atalarımızdan kalan mirasın kıymetini bilmek onların uğruna can verdikleri değerleri yaşatmak ile mümkündür. Algı yerine yüksek duyguların topluma mal edilmesi ve yaygınlaştırılması için güzel örnek olunması gerekir. Temsil noktasındaki insanların hataları bir tepkiye ve hatta öfkeye neden olacağından fevkalade önemlidir.
Birey olarak bizler ise taklidini gördüğümüz değerlerin aslını özünü öğrenmeli ve hayatımıza uygulamalıyız. Yaşanılırlığı olmayan şeylerin gerçekliği de tartışılır. Kadim medeniyetimiz ise tam da bu noktada eşsiz bir öğretiye sahiptir. Hem kendisi uygulayacak hem de etrafında uygulanması için ıslah yönünde elini taşın altına koyacak...
Yol bellidir. Kimse bizi kurtarmayacak. Taklidin öğrenilmek için bir fırsat olduğunu bilmeli ve tahkiki bir duruma geçmeli bununla da kalmayıp, gücümüz ölçüsünde toplumu ıslah için çaba sarf etmeliyiz…