Sağlık, hepimizin dilinden düşürmediği, duasındaki ilk dileği ve var olduğunda hep şükrettiği en önemli hayat belirtisidir. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde hayatımızı sürdürebilmek ve çalışmak şüphesiz ki herkesin temennisidir. En önemli endüstri kollarından biri olan turizm, bütün engellere rağmen büyüyen, gelişen ve sürekli olarak artan istihdam alanına sahip bir sektör. Önemi insanın insana hizmet etmesinden ileri gelir. Gelen misafirlerin sağlığı ve güvenliği gibi çalışanlarımızın da sağlığı ve güvenliği çok önemlidir.
İşletmelerde “İş güvenliği ve çalışan sağlığı” adı altında verilen eğitimlerde temel ilke koruyucu yaklaşımdır. Anlatımlı ve uygulamalı olarak eğitim verilen bütün personeller aynı zamanda kendi sağlığını koruma sorumluluğunu da almalıdır. Hayati önem taşıyan eğitimler sayesinde, hataların ve kazaların meydana gelmesi durumunda kişiler zarar görmeden veya en az zararla kazaları atlatabilirler. Turizm sektöründe işletmeler ve işverenler, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ilgili kurumlardan eğitim ve destek almalı ve belirli zamanlarda da denetlenmelidirler. İşverenler aynı zamanda risk değerlendirmesi yapmak ve yaptırmakla da yükümlüdür. İşletmelere rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere gelen “işyeri hekimi” ve “iş güvenliği uzmanı” konuyla ilgili eksiklikleri, tedbir ve tavsiyeleri, mevcut mevzuat ve teknik gelişmeleri de göz önünde bulundurarak belirler ve yazılı olarak işverene bildirir. Bu eksikliklerin giderilmesi ve tedbirlerin alınması tamamen işverene aittir. Kısaca çalışanlara dair, bazı çözüm yolları ve alınabilecek tedbirlerden de bahsetmek istiyorum. Personeller işe alınmadan önce sağlık kontrollerinden geçirilmeli ve bu kontroller belirli aralıklarda yenilenmeli. Çalışanlar sigortalı ve güvenli bir şekilde çalıştırılmalı. Personellere ait soyunma odaları olmalı ve bu alanlarda lavabo ve duş imkanları sağlanmalı. Personellerin yemek yediği ve dinlendiği alanlar belirlenmeli ve sık sık kontrol edilmeli. Personel lojmanları sağlık koşullarına uygun ve temiz olmalı. İş güvenliği ve sağlığı uzmanları tarafından personellere gerekli eğitimler verilmeli. İlk yardım konularında da personeller eğitilmeli. Acil durum ekipleri oluşturulmalı ve bu ekiplerle tatbikatlar yapılmalı. Personeller yoğun ve uzun çalışma koşulları yerine vardiya sistemiyle çalıştırılmalı. İşletmelerdeki stajyer öğrenciler amaç dışında çalıştırılmamalı.
Yaz döneminde işletmelerde çalışan sezonluk genç personellerin ve stajyer öğrencilerin tecrübesiz olmaları sebebiyle iş kazalarının yaşanma ihtimali ve çeşitli risk faktörlerine maruz kalmaları daha yüksektir. Meydana gelen en çok iş kazaları; elektrik çarpmaları, kesici alet kesikleri, yanıklar ve zehirlenmelerdir. Çalışma alanlarında elektrik kablolarının ortadan geçmesi, güvenli olmayan prizlere fiş takılması, tesisatların standartlara uygun olmaması, ıslak ellerle tesisatlara dokunulması ve oynanması bilinçsizce yapılan en tehlikeli eylemlerdir. Sonucu ölümle biten hatalara mahal vermemek adına bilinçli, dikkatli, soğukkanlı ve eğitimli olmanın çok önemli olduğunu söylemeliyim. Çalışanlar kullanacakları tesisatları, makineleri, malzemeleri ve kimyasal temizlik ürünlerini kullanmadan önce iyi tanımalı ve öğrenmelidir. Kullanım talimatlarına uygun olarak da kullanmalılar ki yaşanabilecek kazaları engelleyebilelim.
İşletme olarak bu hayati önem arz eden konuyu es geçmeyip, profesyonel olarak eğitim veren iş sağlığı ve güvenliği ekibimizle birlikte gerekli bütün eğitimleri ve tedbirleri almaktayız. İşletmelere belirli dönemlerde yapılan teftişlerde işveren tarafından iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı veya eksik yapıldığı tespit edilirse, idari para cezası, işin durdurulması ve işçilerin çalışmaktan alıkonulması gibi bazı idari yaptırımlar uygulanır.
Sonuç olarak konuyla ilgili,turizm sektöründeki işveren ve çalışanların, “6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu”ve “4857 Sayılı İş Kanunu” yasalarını birlikte ele almalarını ve uygulamalarını önemle belirtmek isterim. Herkese kazasız ve sorunsuz bir şekilde güvenli çalışmalar dilerim.
Sevgiler… Saygılar...