“Her şeyin yok olduğu anda bile ümit vardır.” Thales
Yoğun günler yaşadığımız şu sıralar en çok umuda ihtiyacımız var. Sadece bizlerin değil, insan ayağının değdiği tüm coğrafyaların. Başka kıtada yaşayan bir arkadaşım, geçenlerde onun için dua etmemi istedi. Yakamıza yapışan felaket hala herkesi sarsmakta. Sabırla geçmesini beklemekten başka bir yolumuz yok. Yaşam yapılanların toplamıdır. Dünya bizimle öyle bir alay etti ki, uzun zaman kendimize gelemeyeceğimiz ortada. Belki de, şapkamızı önümüze koyup düşünme zamanıdır. Aslında insan düşünen varlıktır yine de şuursuz olanı da az değil aramızda. Birisinin umuduyla oynamak ne kadar alçakça, birisini kandırmak ne kadar da vicdansızca. Düşündükçe bir şeylerin düzeleceğine olan inamım bir kez daha sarsılıyor. Alanya’nın Ahmet bebeği hızla kötüye doğru gidiyor. Saati çekilmiş bomba gibi, zamana karşı savaşan küçük savaşçı bir de insanlıkla sınanıyor. Yardım edenler ,edecek olanlar elini çabuk tutsun lütfen. Bir de yalandan umut aşılayanlar çıkıyor arada, yapmayın, etmeyin. Geçenlerde canlı yayında 4 milyon bağışta bulunacağını açıklayan, ailenin umutlarıyla oynayan dolandırıcı için kelime dağarcığımdan söz seçemedim, böyle kötüler karşısında sözler de yetersizdir. Ahmet adına, ailesi adına tekrar üzüldük ama mücadeleye devam ediyoruz. Çok kısa bir süre kaldı. Ramazan ayı ile beraber inanıyorum ki fitre günü kimse Ahmet’i unutmayacak. Nasip olursa sık sık hatırlatacağız. Yazımı okuyan tüm okurlardan ricamdır, fitre zincirine sizler de katılın. Ölüm kalım meselesi olduğunu da unutmayın. Meydanda iş insanlarını, sosyal medyada lüks yaşamını sergileyen hemşehrilerimizi de görmeyi istiyoruz. Kalın sağlıcakla.