Vakıf üniversitelerindeki akıl almaz zamlar en çok da yüzde 25 ve yüzde 50 burslu öğrencileri vuruyor. Nefes gazetesinin çarpıcı verilerine göre, bir vakıf üniversitesinde yüzde 50 burslu hemşirelik eğitimi alan bir öğrencinin yıllık ücreti inanılmaz bir artışla 205 bin TL'den tam 370 bin TL'ye fırladı. Aynı üniversitede bankacılık bölümünün yıllık ücreti 80 bin TL'den 150 bin TL'ye, endüstri mühendisliği bölümünün ücreti ise 130 bin TL'den 210 bin TL'ye yükseldi. Bu astronomik artışlar, burslu öğrencilerin bile eğitimlerine devam etmesini imkansız hale getiriyor.

YÖK'ün Açık Talimatına Rağmen Vicdansız Zamlar

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Temmuz 2024'te yayımladığı bir kararla vakıf üniversitelerindeki eğitim ücreti artışlarının Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) 12 aylık ortalamasını geçmemesi gerektiğini kesin bir dille belirtmişti. Ayrıca, ücret güncellemelerinin üniversitelerin resmi internet siteleri üzerinden şeffaf bir şekilde duyurulması zorunlu kılınmıştı. Ancak görünen o ki, bazı vakıf üniversiteleri bu açık talimatlara kulak asmıyor ve ekonomik bahanelerin arkasına sığınarak öğrencilere adeta bir maliyet şoku yaşatıyor.

Taksit Sayısı Azaltıldı, Öğrenciler Kredi Tuzağına İtiliyor

Ücretlerdeki insafsız artışların yanı sıra, birçok vakıf üniversitesi erken kayıt döneminde taksit sayısını da düşürme yoluna gidiyor. Daha önce 8 taksit imkanı sunan bazı üniversiteler, bu sayıyı 6'ya kadar indirdi. Bu durum, zaten yüksek zamlı ücretlerle mücadele eden öğrencileri çaresiz bırakarak bankalardan bireysel kredi çekmeye veya eğitimlerine ara vermeye zorluyor. Öğrenciler adeta bir borç sarmalının içine itiliyor.

Eğitim Hakkı Artık Lüks mü?

Türkiye genelindeki 79 vakıf üniversitesinde 806 binden fazla öğrenci eğitim görüyor. Ancak artan bu maliyetler nedeniyle birçok öğrenci için üniversite eğitimi hayal olmaya başlıyor. Özellikle büyük şehirlerdeki yüksek barınma ve yaşam giderleri nedeniyle ailelerine yakın özel üniversiteleri tercih eden öğrenciler, şimdi de bu zamlarla eğitimlerini yarıda bırakma tehlikesiyle karşı karşıya.

Eğitim uzmanları, bu duruma acil bir şekilde müdahale edilmesi gerektiğini vurguluyor. Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve YÖK kararlarının daha etkin bir şekilde uygulanması çağrısında bulunan uzmanlar, eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin asla göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, yükseköğretim artık sadece belirli bir kesimin erişebileceği bir "lüks" haline gelebilir.  -Haber Merkezi

Kaynak: Haber Merkezi