Alanya’da saatçilik mesleğinin ustalarından Hüseyin Karataş, 32 yıl önce babasından devraldığı işi sürdürüyor. “1992’den beri Alanya’da saatçilik yapıyorum,” diyen Karataş, mesleğin ailedeki köklerinin 1978 yılına kadar uzandığını belirterek geçmişten günümüze saatçilik mesleğinin nasıl değiştiğini anlattı.
“ÇIRAK YOK ÇÜNKÜ YENİ NESİL PARAYA BAKIYOR”
Karataş özellikle, genç neslin mesleğe olan ilgisinin azaldığına dikkat çekerek günümüzde çırak yetişmediğini, gençlerin daha çok finansal kazanç peşinde olduğunu ifade etti. Karataş, “Şu an gelecek için ben de bir çırak yok çünkü yeni nesil artık paraya bakıyor bu yüzden de çırak yetişmiyor” dedi.
“SAAT FİYATLARIN NEREDEYSE SONU YOK”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanların saat alışkanlıklarının da değiştiğini belirten Karataş, eskiden saatlerin saatçilerden alındığını, şimdi ise internet üzerinden veya kuyumculardan satın alındığını söyledi. Karataş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Saatlerin fiyat olarak neredeyse sonu yok. Lüks markalarda paha biçilmez modeller var. Saati değerli kılan içindeki makinesi değil üstünde yazan markası ile ilgili.“
“MASA VE DUVAR SAATLERİNİN DEVRİ BİTTİ”
Karataş, teknolojik gelişmelerin saat sektörünü tamamen değiştirmediğini, ancak akıllı saatlerin farklı bir tarz olarak kendine yer bulduğunu anlattı. Masa ve duvar saatlerinin cep telefonlarının ortaya çıkışıyla birlikte kullanım dışı kaldığını belirten Karataş, Ramazan ayında eskiden yüzlerce saat tamir edip satarken, şimdi sadece birkaç saat tamir edildiğini ve satıldığını söyledi. Karataş, mesleğin altın çağlarından bugüne büyük bir düşüş yaşadığını ifade ederek “Akıllı saatler, saat sektörünü aslında çok etkilemedi farklı bir tarz olarak yerini aldı ama masa saatleri ve duvar saatleri bitti. Cep telefonu çıktıktan sonra maalesef masa saatleri ve duvar saatleri bitti. Mesela Ramazan ayında eskiden daha çok saat satardık şimdi 1-2 tane satıyoruz. Ramazan ayında eskiden yüzlerce saat tamir edip satarken şimdi üç tane saat tamir ediyoruz ve biz eskiden bir ay önceden başlıyorduk tamir etmeye. Bir günde yaptığımız saat 40-50 tane oluyordu onu 30 ile çarptığımızda yüzlerce saat yapmış oluyorduk. Şimdi 1-2 tane geliyor” diye konuştu.
“GENÇLER NOSTALJİYE İLGİ DUYMAYA BAŞLADI”
Son dönemde gençlerin ailelerinden kalan eski saatleri tamir ettirmek için kendisine getirdiğini ve bu durumun, gençlerin nostaljiye olan ilgisini gösterdiğini dile getiren Karataş, eskiye dönük bu ilginin kendisi için umut verici olduğunu sözlerine ekleyerek şunları söyledi; “Analog saatlerden sonra dijital saatler çıktı mesela. O zamanda analog saatlere talep azalmadı ama yeni bir şey çıktığı için farklı bir teknoloji görmek istedikleri için dijital saatleri almışlardı. Şimdi aynısı akıllı saatte de var ama şimdi yeni nesil annelerinin babalarının düğünlerde aldığı saatleri tamir için buraya getirmeye başladılar. Gençler de eskiye doğru bir geçiş yaşıyor. Ailelerinin eski kol saatlerini getirip tamir ettiriyor. Yani nostaljiye ilgi duymaya başladılar diyebiliriz.” -Alkın BİRİCİK