(Hayal Başar) Alanya Posta TV’de Hayal Başar’ın sunduğu Hayal Et Başar programının bu haftaki konuğu Yaparlı A.Ş. ve Yenisey A.Ş. sahibi iş insanı Ömer Özbek oldu. Özbek, başarı hikayesini anlatırken, yaşam tarzına ve siyasi düşüncesine ilişkin soruları da içtenlikle yanıtladı. Kendisinden bahseden Özbek, “1973 Kayseri’nin Develi İlçesi Çaylıca Köyünden doğdum. İlkokula kadar köyde yaşadım. Sonrası Develi ilçesine tasındık. Lise 2. Sınıfa kadar burdaydım. Lise 2. Sınıf bittikten sonra İstanbul’a taşındık. Yaklaşık 15 yıl İstanbul da yaşadım. 2004 yılı Alanya’ya geldim. Sakarya’da 4 yıl İnşaat Mühendisliği okudum. 2004 yılına kadar baba mesleği kuyumculuk ve zaman zaman inşaat işlerinde bulundum” dedi.
2004 YILINDA ALANYA’YA GELDİ
İstanbul’un yoğunluğundan sıkılarak Alanya’ya geldiğini ifade eden Özbek, “
İstanbul’da 15 yıl yaşadıktan sonra 2004 yılında Alanya’da yaşamaya başladım. Baba mesleği kuyumculuk olduğu için bizim Alanya’da bağlantımız vardı. İstanbul ‘un kalabalığı,trafiği beni çok yormuştu bu nedenle Alanya’da yaşamaya karar verdim. Alanya’da Yaparlı A.Ş. ve Yenisey A.Ş. olarak inşaatlara devam ediyoruz” dedi.
‘TÜRK TEMSİLCİĞİ YAPIYORUM’
Planlı bir şekilde şirketi kurmadığını söyleyen Özbek, “Benim için o kadar çok planlı olmadı. Alanya da Yaparlı A.Ş. ve Yenisey A.Ş. olarak inşaatlara devam ediyoruz. Müşterilerimizin birçoğu yabancı uyruklu. Rusya,Kazakistan, Ukrayna ve Avrupa ülkeleri. Yaptığım işi severek yapıyorum çünkü dünyanın her yerinden farklı kültür ve insan tanıma şansına sahip oluyorum. Daha yakın oluyorum herşeye bu vesileyle. Gittiğim ülkelerde bir nevi Türk temsilciği de yaptığıma inanıyorum. Müşterilerimizle asla bir şirket ilişkisi kurmuyoruz. Onlar bizim için bir kez müşteri oluyor daha sonra arkadaşlığa dönüşüyor. Yakın davranıyoruz ilgileniyoruz bizler için küçük olan sorunlar onlar için büyük sorun olabiliyor. Müşteri ilşkilerini samimiyet içerisin de yapmaya çalışıyoruz. Deneyimli ve tecrübeli personele sahibiz” dedi.
‘SİYASİ BİR HAYALİM YOK’
Siyasi yönüne ilişkin de konuşan Özbek, “
Gençlik yıllarımdan bu yana ülkücüyüm. Türk milliyetçisiyim. Orta son sınıfından itibaren Türk Millyetçiliği düşüncesine sahip oldum. Lisede sevdiğim bir arkadaşım vardı onunla zaman geçirmeyi de seviyordum. Daha çok arkadaşım ve tarih öğretmenimden etkilendim bu konuyla alakalı. Zaten aile olarak milliyetçi ve muhafazakar bir aileden geliyorum.1987’de rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, Develi’yi ziyarete geldi. Onun mitingine gittim, o gün bugündür milliyetçiyim. Aktif siyaset içerisinde zaman zaman oldum. Alanya’da ilçe yönetiminde bulundum, Antalya il yönetimindeydim. Hasbel kader 2018 yılında milletvekilliği adaylığımız oldu. Çok planlı tasarlanmış değildi ,arkadaşlar vesile oldu adaylığıma. Herkesin kendince hizmet edeceği alanlar var. Çokta benim yapıma uymuyor siyaset. Benim siyaset ile ilgili bir hayalim yok.İl ve İlçe teşkilat içerisinde diyalog halindeyiz. Benim hedef ve hayalimde siyaset olmasa da bağlantımız devam edecek gibi görünüyor. Tabiki, zaman siyasetle alakalı ne getirir bilemeyiz. Milliyetçi Hareket Partisi listesinde bulunmak benim için gurur vericiydi. Sayın Başkanımız Devlet Bahçeli’nin takdiriyle listede bulundum. Zaten çok uzak değilim siyasete teşkilatlarımızla birlikteyiz” dedi.
‘SİYASİ DÜŞÜNCEMDEN VAZGEÇMEM’
Siyasi yönünün artı ve eksiklerinin sorulduğu Özbek, ” Ben hiç bu gözle bakmadım. Gerekirse işimden vazgeçer ama siyasi düşüncemden vazgeçmem. Bu benim için hayat tarzı ve dünya görüşü. İşle alakalı, Ülkücülük düşüncesi, insana değer verir,toplumun saygısını kazandırır. Herzaman birşeyler katar hayatımıza ülkücülük. İş hayatında da asla ülkücüyüm diye zarar gördüğümü söyleyemem. Öğrencilik hayatım dan bu yana ülkücülüğün ben hep artılarını gördüm.Ülkücülük’ün ben hiç negatif bir etkisini görmedim. Ülkücülük , karekter olarak güçlendiren,yükselten,yücelten bir vasıf. İş hatında da bunun negatif bir yönünü görmedim. Bununla alakalı bir olay yaşadım memleketimde. Benim arabamın plakası MHP İstanbul da yaşayan bir arkadaşım, durumu da gayet iyi. Arkadaşla karşılaştık memlekette benden yaşlı tabi. Plakayı görünce kızdı bana. (Sen işadamısın böyle plaka olur mu? )dedi. Dedim sen bu işlerden anlamazsın kalbini de kırmak istemem. Yani genel olarak toplumdaki kanaat bu. Zaman zaman iktidarlar değişiyor,onun için de her gelen iktidarla iş yapacaksın ,siyasi kimliğini öne çıkarmazsan iyi olur diye düşünce yapısına sahipler. Ama ben onu hiç yapamadım. Yapmam zaten imkansız. Benimle iki dakka konuşan biri üçüncü dakka ülkücü olduğumu anlar zaten gizleyemem bunu ben. Yıllardır iş gereği farklı siyasi görüşlerde belediyelerle iş yapıyoruz. Herhangi bir sorun yaşamadım görüşümden dolayı. Ben Ülkücüyüm ve Türk Milliyetçisiyim. Herkesin kendine göre siyasi görüşleri var. Tabi bunun ölçüsü Türk Milletine , Türk Devletine zarar veremeyecek şekilde olmalı.Biz herkesle otururuz,konuşuruz,iş yaparız. Bizim ölçümüz Türk milleti ,Türk Devleti Türk Vatanı düşman olana biz de düşman oluruz” diye konuştu.
‘HEM TAKDİR HEM DE SEVGİ KAZANIYORUM’
Kendi doğrularını savunmanın insanların takdirini kazandığını söyleyen Özbek, “Benim evet doğrularım var.Ben milliyetçi, muhavazakar bir ailedenim. Ben babamı ,annemi,dedemi görerek büyüdüm. Gelenek görenek , örf adetlere sıkıca bağlıyımdır. Bu tarz hayatı yaşamayı seviyorum. Her ortamda da bunu dile getiriyorum. Sadece kendi milletimin mensupları değil yabancı uyruklu millete de bunu gösteriyorum. Yurt dışına çıkınca kafayı bırakıp gitmiyoz. Sosyal medyadan bir paylaşım yaptım. Beni anlamayan yabancılar beğeni ve yorum yapmışlar. Tabi bende neden anlamadığınız bir dildeki paylaşıma yorum yaptınız diye sorduğumda (sen yalan söylemezsin doğru konuşursun) dedi. Tabi buda gururumu okşadı çok mutlu oldum. Buda tabi ülkücülüğün verdiği artılar diye düşünüyorum.Türküm ,Müslümanım diye gittiğim her yerde vurguluyorum. Bu nedenle insanların hem taktirini hem sevgisini kazanıyorum” dedi.
‘YABANCILARA YÖNELİK PROJELER YAPIYORUZ’
Hedeflerinden ve projelerinden bahseden Özbek, “Mühendisliği çok yapamadım. İnşaat mütehatliği yapıyorum. Müşteri potansiyelim yabancı uyruklu olduğu için daha çok onlara yönelik projeler yapıyoruz” dedi.
‘ONLARIN HAKKI GEÇİYOR’
İş ve aile yaşantısına ilişkin de konulan Özbek, “İş hayatında çok fazla vakit geçiriyoruz. Bu yüzden hem hanımın hem çocukların hakkı geçiyor bana. Bu demek değil ki onlarla vakit geçiremiyorum. 3 oğlum var. Onlarla hafta bir gün vakit geçirebiliyorum. Daha fazla isterdim ama iş yoğun olunca zaman yetmiyor. Özellikle yaz aylarında hiç zaman kavramı olmuyor. Misafirler fazlalaşıyor normal çalışma saatleri dışına sarkıyor işler. 3 oğlum var ve beni örnek alıyorlar onları arakadaşların içerisinde görünce farkı hissediyorum. Çocuklarım mutlu ve rahatlar. Eşim genelde ilgileniyor çocuklarla. Benim çok fazla zamanım olmuyor. Çocuklar üzerin de annelerinin emeği çok fazla” diye konuştu.
‘PARA DÖNGÜSÜ OLDU’
Pandemiden nasıl etkilendiğini anlatan Özbek, “Pandemide memlekete gittim ailemle birlikte. İlkez bu kadar uzun bir süre geçirdik memlekette ailemle birlikte. Güzel vakit geçirdik. Bu hastalık bizim sektörü olumlu etkiledi. İnşaat sektörü olarak iyi bir dönem geçiriyoz. Bizim sektör iyi olduğu için bir para döngüsü oldu ülkemizde. Umarım seneye biter herkesin işleri daha da iyi olur” dedi.
‘KÜÇÜK HEDEF BELİRLEMESİNLER’
Kendisini örnek alan kişilere önerilerde bulunan Özbek, “Ben oğullarımada aynı şeyleri söylüyorum. Asla karınlarını doyurma derdine düşmesin kimse. Kimse aç kalmayacak. Ailelerini,yaşadığı şehirdeki hemşerilerini,yaşadığı ülkedeki insanları,milletini düşünsünler kendilerine hedef koysunlar. İyi bir üniversite kazanacam iyi bir işte çalışacam diye böyle küçük hedefler belirlemesinler” dedi.