Tuğçe Hanım, Umut Bey’in iddialarına karşı savunma yaparken, “Ben Umut’un başına bir iş getirmek isteseydim onu zaten şikayet ederdim. Bizim böyle bir amacımız yok. Ben kızımı kaçırmadım, onu istediğiniz pedagogla görüştürebilirsiniz. 2 yıldır eve parayı getiren kişi Umut değil Mustafa. 2 yıldır evi Mustafa geçindiriyor” dedi.
Umut Bey ise, “Allah senin belanı versin. Ben 9 ay boyunca iki tane şeytanla beraber yaşamışım. Sende biraz ar, namus, şeref olsa, o ar damarın patlamamış olsa buraya çıkıp bana iftira atmazsın. Kendini de savunamazsın. Size yaptıklarım haram zıkkım olsun” şeklinde konuşarak öfke kustu.
Kayınvalide Nagihan ise, “Sen bu çocuğu küçükken banyoya sokup yıkamadın mı? O sana ‘ablam’ diyordu” diyerek tartışmaya dahil oldu.
Umut Bey, “İkinizde eninde sonunda bir yerde patlayacaksınız. Bu kişiliksiz, erkek diye dolaşan var ay o sokaklarda ölecek. Kimsesiz çünkü… Sen anneni, babanı arayabilirsin ama onun kimsesi yok. Bizim ailemizde böyle karaktersizliğe yer yok. Hırsıma hakim olamıyorum” diyerek öfkesini dile getirdi.
Programda dikkat çeken bir diğer detay ise, Mustafa’nın babasının eşine karşı duyduğu hislerini dile getirmesi oldu. Mustafa, “Ben kendi ayaklarımın üzerinde duran biriyim. Tuğçe, kızıyla devlet korumasına gitmek isterse saygı duyarım. Böyle bir şeyi babama yaptığım için pişmanım, üzgünüm. Tuğçe’yi seviyorum, birlikte olmak için başka çaremiz yoktu. Fikrim değişmedi” diyerek duygularını ifade etti.
Bu olayın ardından, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Umut ve Tuğçe’nin evliliğinden olan ve anneyle birlikte yaşayan 8 yaşındaki Melodi adlı çocuğu koruma altına aldı. -Haber Merkezi