Yüzde 80’i orman olan ve doğası ile herkesi kendine hayran bırakan Aladağ ilçesinde yayla sakinlerinin şifalı andız pekmezi mesaisi başladı. Andız ağaçlarına tırmanarak bin bir emekle andız kozalaklarının toplandığı ve bir hafta süren meşakkatli andız pekmezi mesaisinde kazanlar kaynamaya başladı. Kilosu 150 TL’den satılan ve köy sakinlerinin ek geliri olan andız pekmezi Torosların zirvesinden büyük emekle pekmeze dönüştürülerek kışın insanlara şifa oluyor. Meydan Yaylası, Mavriyan bölgesinde bulunan ardıç, sedir, köknar ve ladin ormanlarının içinde doğa ile iç içe yaşayan Tuğ ailesi doğadan gelen şifa deposu olarak bilinen andız pekmezi için yoğun mesaiye başladı. Her ağaçtan tek tek toplanan ve 18 ayda olgunlaşan andız kozalakları önce ormandan günlerce toplanıyor ardından tek tek kırılarak 3 gün suda bekletiliyor. Bir hafta süren pekmez mesaisinde andız kozalakları süzülerek kazanda 18 saat süren pekmez yolculuğu başlıyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, c vitamini barındırması, astım ve bronşite iyi gelmesi nedeniyle yoğun talep gören andız pekmezini geleneksel yöntemler ile hazırladıklarını aktaran Hasan Tuğ, şifa dağıtan mahsul hakkında şu ifadeleri kullandı: “Burada ardıç ağaçlarının kozalaklarını topluyoruz. Kasım ayı ile birlikte hasat başlıyor. 30 metre yüksekten döküyoruz. Kırılıp suda günlerce bekliyor. Ardından kazanlarda kaynatıyoruz. Bu iğne yaprakları ağaçların faydaları çok fazla. Pandemi döneminde tanınır oldu.”
ANDIZ PEKMEZİNİN DİĞER PEKMEZLERDEN FARKI VAR MI?
Andızın tadı suyla karıştığında nispeten daha hafif olur. Andız pekmezini tahinle ya da bal ile karıştırarak da tüketebilirsiniz. Bazı yörelerde bu şifalı besin, ekmek üzerine sürülerek de yenilir. Bronşit, balgam, öksürük gibi rahatsızlıklarda şifa kaynağı olan andız pekmezi şurup olarak da kullanılır.