Bolu’nun karlı tepelerinde yükselen alevler sadece bir binayı değil, birçoğumuzun yüreğini de kül etti. Otel yangını sadece bir faciadan ibaret değildi. Arkasında bıraktığı enkazın içerisin de hayatlarını kaybedenlerin umutları ve yarınları, yaralıların hayalleri ve tüm yangın zedelerin geleceği ile ilgili bir belirsizlik yığını vardı. Bu ülkede her şey hayatı zorlaştıracak kadar pahalıyken insan hayatının bu denli ucuz olması ne kadar da düşündürücü öyle değil mi? Ne acı ki enflasyonun olmadığı tek yer insan hayatı canım ülkemde. 
Can kayıpları maddi hasarlar bir kez daha ihmallerin güvenliğin ve önlemlerin ne kadar önemli olduğuna dair düşündürdü hepimizi.
Siyasiler, bürokratlar üzerindeki sorumlulukları atmak için tv bültenlerin de sosyal medyaların da, basın da atışmalara devam ederken vicdanlarına bırakıyorum kafalarında ki senaryoları.
Vicdan merhamet sahibi insanların akıllar da cevapsız kalan soruları benzer acıların tekrar yaşanmaması için cevaplamaları büyük önem taşıyor.
Neden yeterli önlem alınmadı?
Böylesine pahalı bir otelde yangın alarm sistemleri neden çalışmadı?
İnsanlar neden zamanın da tahliye edilemedi?
Tüm bu süreçler yaşanılanların tesadüf olmadığını bir yerlerde hata yapıldığını düşündürüyor. Bu nedenle soruların cevabı bulunmalı sorumluların cezalandırılması gerekmektedir.
Bolu yangını, hepimizin hafızaların da derin izler bıraktı. Bu acı olayı unutmamalı, yaşananlardan ders çıkarmalı ve benzer faciaları yaşamamak için gerekli tüm önlemleri almalıyız. 
Yangın faciasından kaçmak için türlü yollar deneyip, kurtulamayıp hayatlarını kaybedenleri gözyaşları içerisinde izlerken bir kez daha anmak, arkalarında kalan ailelerine yakınlarına başsağlığı dilemek istiyorum. Rabbim aynı acıları ülkemize bir daha yaşatmasın diye niyazda bulunuyorum.