Kıymetli okurlarım geçtiğimiz bayramda tatili değerlendirip Alanya'nın doğusundan batısına birçok köyüne, mahallesine gidip ziyaretlerde bulundum. Eş dost akrabayı ziyaret ettim. Genelde gittiğim yerlerde tarımla hayvancılıkla uğraşan yani ülke ekonomisini birebir katkı sağlayan insanlarla görüştüm.
Tarım ve hayvancılık ile uğraşan üreticilerimizin ortak kaygısı bu yazın çok kurak geçeceği yönünde son on gün içinde yağan yağmurlar biraz umutlandırsa da her sene çıkan yeraltı kaynak sularının henüz çıkmamış olması su gözlerinin patlamamış olması üreticilerimizi çok ciddi düşündürüyor.
Konaklı, Payallar, Toslak tarafında özellikle bitmesi yılan hikayesine dönen Yeniköy Sulama Barajı artık bitirilsin istiyorlar. Bundan neredeyse 10 yıl önce başlayan ve 3 dönemdir Antalya Milletvekili Adayları ve siyasi parti temsilcileri  “Yaz sonu bitiyor, önümüzdeki seneye bitiyor, az kaldı” gibi cümleleri 3 seçim dönemdir tekrarlayıp duruldu ama bir türlü bitirilmedi. Şu anda da neredeyse terk edilmiş vaziyette bekleyen Yeniköy Sulama Projesi’nin biran önce bitirilmesi için tüm Alanya siyasilerine ve bürokratlara büyük görev düşüyor.
Dimçayı bölgesindeki üreticilerimiz Dimçayı kaynağının güçlü olmasından dolayı biraz daha diğer bölgelere göre rahatlar. Ama az Dim vadisinin yüksek kesimlerindeki üreticiler ise yazın suların kesileceği yönünde tedirginlik yaşıyorlar. 
Demirtaş bölgesi kuraklıktan en fazla nasibini alacağı ve üreticileri çok zor bir yazın beklediği bölgemiz. Demirtaş bölgesindeki çiftçilerimizin iki tane büyük sorunu var. Birisi yıllardır Boğazdeğirmen bölgesine yapıldı yapılacak denen sulama göletinin yılan hikayesine dönmesi  ve bir türlü projeye alınmaması. Bölge için çok ciddi bir sorun olduğunu konuşuyorlar. Boğazdeğirmen bölgesine yapılacak sulama göleti tüm Demirtaş bölgesinin tarım ve hayvancılığı için hayati önem taşıyor.
Bir an önce projeler başlayıp bitirilmezse buralardaki çiftçilerimiz köylülerimiz arasında su kavgalarının bol olacağı tarımda verimin çok düşeceği bir yaz bizi bekliyor. Doğu bölgesi üreticilerinin en büyük ikinci sorunlarından birisi bahçelerinden arabasına fıstık sebze meyve yükleyen bir pazarcı ya da hale götürecek bir çiftçi köyünden Kargıcak’a 20 dakikada gelebiliyor. Ama Kargıcak'tan sonra bitmeyen trafik ışıkları sıkışmış trafik, köyden şehir merkezine ürünlerini getiren köylüyü adeta bezdiriyor. Yetkililerin birbirlerine senden oldu benden oldu demeden halihazırda yapılmakta olan çevre yolunu bir an önce devreye almaları çok elzem bir konu. 
Ne ekersen elinle o gider seninle. Siyasetçilerimizden, bürokratlarımızdan ve yetkililerden köylünün üreticinin seslerini duymalarını istiyorum. Kalın sağlıcakla…