Değerli okuyucularım, bugün Alanya’nın birçok yerinde karşımıza çıkan kentsel dönüşüm sonunda meydana gelen görsel kirliliğe kısaca değinmek istiyorum.
Gündemimizden hiç eksilmeyen kent disiplinine karşı tezat oluşturulan bu duruma turizm sezonu arifesinde bir çözüm bulmalıyız.
Eski binalar yıkılıp yerine yeni binaların dikilmesi görsel açıdan ve deprem riski açısından ne kadar mükemmellik sergilese de, binaların dönüşüm süreci öncesinde yaşanan yıkım sürecinin hem uzun sürmesi hem de moloz yığınlarının üzün süre kaldırılmaması sonunda oluşan görsel kirlilik ve inşaat tozundan oluşan asbest tehlikesi tezat oluşturmaktadır.
Yıkım sürecinin tehlikelere karşı tüm önlemler alınarak, molozlarında çevre ve doğaya karşı taşıma ve depolama şartları en ince detayına kadar hesaplanarak bir zaman ve takvim süreci mutlaka belirlenmelidir.
Bu tür işlerinde ilerleyişinin pratikleştirilmesi içinde mutlaka standartlar belirlenmeli, yapılan tüm işler bu standartlar altında ilerleyişini sürdürmelidir.
Ayrıca yarım kalarak yıllardır bitirilemeyen görsel ve çevresel kirliliğe sebep olan inşaatlarla da ilgili çalışma yapılması, onlar içinde yeniden bir takvim belirlenmesi veya komple kamu imkanlarıyla yarım kalan yerlerin hukuka uygun olarak yıkılması veya temizlenmesi için çalışma başlatılması elzemdir.
Hatta yapılamayan inşaatların yerinin tekrar başlayacağı zamana kadar temizlenerek geçici park alanı olarak veya çocukların oynayacağı alan olarak değerlendirilmesi fikir olarak da değerlendirilebilinir.
Gündeme taşımak bizden değerlendirmek ilgililerden diyerek bugünlük de yazımıza noktayı koyalım.
Kalın sağlıcakla…