Günümüzde kullanımı giderek yaygınlaşan işlenmiş gıdalar birçok işlemden geçmektedir. Doğal yapısını kaybeden bu gıdaların içine farklı amaçlar için çeşitli katkı maddeleri de eklenebilmektedir. Gıdalara sonradan eklenen ve çoğunluğu kimyasal olan bu katkılara gıda katkı maddeleri adı verilir. Ambalajlı ve işlenmiş gıdaların birçoğunda bu katkı maddeleri bulunmaktadır. Bugün sizlere gıda katkı maddelerinin yapısını, obezite dahil olmak üzere içerdikleri sağlık risklerini ve bu risklerden korunma yollarını anlatacağım.
Gıda katkı maddeleri, gıdaların raf ömrünü uzatmak, gıdalara tat, kıvam, aroma, renk ve benzeri özellikler katarak gıdaları daha çekici hale getirmek ve benzeri amaçlarla gıdalara eklenen maddelerdir. Gıda katkı maddeleri kimyasal veya doğal kaynaklı olabilir. Gıda katkı maddeleri uzun yıllardır tüm dünyada kullanılmaktadır. Ancak sanayi devriminden sonra seri üretime ayak uydurabilmek amacıyla gıda katkı maddelerinin kullanımı artmıştır. Her geçen gün daha fazla ürüne daha fazla gıda katkı maddesi eklendiği görülmektedir. Gıdalara dışarıdan eklenen bu yabancı maddeler insan sağlığı açısından önemli bir risk oluşturabilir.
Son yıllarda dünya genelinde obezite oranlarının artması, beslenme ve çevresel faktörlerin bu duruma olan etkilerinin araştırılmasına yoğun ilgi duyulmasına yol açmıştır. Bu bağlamda işlenmiş gıdalara lezzet, kıvam, uzun raf ömrü ve cazip görünüm kazandırmak amacıyla eklenen gıda katkı maddelerinin rolü giderek bilimsel araştırmaya konu olmaktadır. Belirli sınırlar içinde güvenli kabul edilen bu maddelerin çeşitli biyolojik mekanizmalar yoluyla obezite gelişiminde etkili olabileceğine dair bulgular artmaktadır. Gıda katkı maddelerinin kullanımı obezite de dahil olmak üzere ciddi sağlık riskleri oluşturabilir. Hiçbir gıda katkı maddesinin kullanılması tüketici beslenmesi açısından bir ihtiyaç veya zorunluluk değildir.
Obezitenin yaygınlığı ve obeziteye bağlı hastalıkların sıklığı göz önüne alındığında gıda katkı maddelerinin olası obeziteye neden olma ihtimali dikkate alınmalıdır. Gıda katkı maddeleri ile obezite arasındaki ilişki özellikle yapay tatlandırıcılar, koruyucu maddeler ve renklendiriciler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özellikle glikoz şurubu olarak bilinen yüksek fruktozlu mısır şurubu ve Çin tuzu olarak bilinen monosodyum glutamat içeren işlenmiş gıdaların obezite riskini artırabileceği bilinmelidir. Ayrıca sıfır şeker sloganı ile satılan ürünlerin de kalori içerdiği unutulmamalıdır.
Doğal, sağlıklı ve işlenmemiş gıdaların dengeli ve yeterli miktarda tüketilmesi fazla kilolardan korunmakta çok önemlidir. Egzersiz ve hareketlilik ile desteklenen sağlıklı beslenme obezitenin en güzel reçetesidir.