Mesleğim gereği yıllardır belediye, oda, parti teşkilatlarının meclis ve yönetim listelerini ilk açıklandığında enine boyuna inceler, meclis toplantılarını yakından takip ederim.
Özellikle meclis toplantıları çok ilgimi çeker.
Yaşadığımız şehrin yönetimine yön veren meclisler aynı zamanda hesap sorma ve verme yeridir.
Alanya Belediyesi'nin son meclis toplantısını, Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik'in de ilk yılı ve ilk faaliyet raporunun oylaması olduğundan yine baştan sona izledim.
İzledim ve bu yazıyı yazma gereği duydum.
İstisnaları ayırıyorum ama temsil ve üretkenlikten uzak bir çok meclis üyesini vasatın altında buldum.
Muhalefetten kısmen AK Parti dersine çalışıp gelmiş ama yinede tatmin olmadım.
CHP grubuna ve Başkan Özçelik'e neredeyse hiç iş düşmedi.
Eskiden bırakın başkanın faaliyetinin görüşülmesini, normal meclisler bile çok çetin geçerdi.
Cengiz Aydoğan ve Hasan Sipahioğlu'nun başkanlığı dönemlerinde ANAP, DYP, MHP, CHP ve AK Parti'li üyelerin hepsi birer fırtınaydı.
Ayrıca bir çoğu belediye başkanlığı yapacak kapasitede isimlerdi.
Geçmişle bugünü kıyaslarsam meclis kalitesinin her geçen seçimde düştüğünü görüyoruz.
Belediye başkan adayları ve teşkilatlar, seçimlerden önce meclis aday listesini yaparken sadece seçimi değil, gelecek beş yıllık belediye yönetimini de düşünmeliler.
Üretken, temsil yeteneği yüksek, donanımlı isimler yer almalı mecliste.
Seçim sisteminden kaynaklı şehri yönetmeye talip başkan adayları seçimi kaybedince dışarda kalıyor, çoğu zaman dolgu malzemesi olan isimler mecliste şehrin yönetiminde söz sahibi oluyor.
Ayrıca, grup sözcülerinin toplantının başında söz almaları bana çok mantıklı gelmiyor.
Sözcüler yıllardır sadece özel günleri kutluyorlar.
Gündeme dair önerileri ve değerlendirmeleri olmuyor.
Toplantı sonunda ya da dilek temenniler bölümünde söz alıp farklı değerlendirmelerde, önerilerde bulunabilirler.
Müzmin devamsız meclis üyelerinin mazeretlerinin de bir sonu olması gerektiğini yazımın sonuna dip not olarak düşüyorum.