Uyum, anlaşma, iyi geçinme manaları vardır. Edebiyatımızda çalgılı eğlence ve ezgi anlamlarında da kullanılmıştır. Nazım Hikmet romanında “Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı” demiştir. 
Herhangi bir kurumda veya ilişki de ahengin bozulması istenmeyen bir durumdur. Çağımız takım olmayı gerektirir. Takım bireylerinin birbirini iyi tanıdığı, uyum içinde çalıştığı kurum ve kuruluşların ilerlediği ve başarılı olduğu her alanda örnekleri ile görülmektedir. Ahengin olması için tarafların empati yeteneğinin gelişmiş olması ve özverili davranması, bencil olmaması gerekir. Bencillik takımı geriye düşürür. “Her kafadan bir ses” tanımı ahenk olmayan bencil bireylerin oluşturduğu bir karmaşadır. Böyle bir yapıdan başarı beklenemez.
Ortak idealler, hedefler doğrultusunda bireylerin takım başarısını öncelediği, ahenk ile çabaladığı yapılar fark yaratır. Ahengin sağlanması bilgelik yönü olan bir lider ile mümkündür. Lider her şey değildir ancak şarttır. 
Lidere sadakate ulvilik payesi vermek modern çağımızda karşılığı olmayan bir tutumdur. Lider eğer ortaya konulan hedeften sapmışsa ona sadakat; saptığı yoldan çevirmektir. Körü körüne bağlanmak, yalakalık yapmak lideri zalim yapar, birlikte olunan yapı da yıkılır. Hakikati söylemek ahengi bozmak değildir. Kendisine tabi olunan kitlesini ikna etme görevi liderindir. Liderin her sözünde hikmet aramak batıl için son çaredir. Bu ise kadim medeniyetimizin asla kabul etmeyeceği bir gerçektir. Ahengi bozan; yanlışa dur diyen değil, yanlışta ısrar edendir.
İyi geçinmek anlamında kullanılan ahengin, iyi ahlak ekseninde tarifi eski tasavvuf kitaplarında geçer. En kötü insanla bile geçinebilen insan, iyi ahlak sahibidir. Buradaki hassas ölçü; kötü ahlaklının dümen suyuna gitmek değil, ona düzelmesi için fırsat vermektir.
Kâinatın eşsiz ahengi, bilimsel çalışmalar ile her geçen gün daha detaylı incelenmektedir. Her yeni buluşun insanı hayrete düşüren mükemmellikte olduğu aşikardır.
Dünya düzenin de bir ahengi vardır. Doğasında, kısa vadeli değerlendirmenin zulüm üzerine olduğunu; orta ve uzun vadede adaletin vuku bulduğunu görmek mümkündür. Ne zulme uğramayı ne de zulmetmeyi hoş gören ve bunun için gayret sarf edip, mücadele etmeyi öğreten medeniyetimiz ne güzeldir. Maalesef kadim medeniyetimizin sözde hâkim coğrafyalarında bu ölçüyü görmek mümkün değildir. Sonuç zillet olmuştur, çare öze dönmektir…
Muhabbetle…