Emlakçılar derneği başkanlığında vasatı aşamayan bir kişi balıkçılar kooperatifini ne kadar verimli yönetebilir?  
Alanya son günlerde yeniden alevlenen bir tartışmanın içinde. Yazın kavga-gürültüsü ile kışın göçükleri ve üst üste yaşanan tekne yangını ile gündemdeki yerini koruyan iskelenin yaz gelmeden düzene girmesi isteniyor. İstek güzel ancak kim, ne yapacak? burası muallakta. Yerel yönetim talip. Aslında Alanya Belediyesi bugün değil geçmişte de talipti ve yine aynı nedenlerle, yani mevzuat gereği tahsisi alamamış ve su ürünleri kooperatifine verilmişti iskele.  Şimdi yine aynı gerekçe ile sorun aşılamıyor. Ben ise bugün konuya başka bir açıdan bakacağım. Alanya Su Ürünleri Kooperatifi’nin yöneticilerinin rolü çok önemli. Onlar çözümcü olursa iskelede sorun çözülür. Ancak ben bu konuda endişeliyim. Neden mi? Çünkü,  Alanya Emlakçılar Derneği (ALEKOD) Başkanıyken neredeyse kendi sorumlu olduğu alanda hiç bi iş yapmayan, demeç almak isteyen gazeteciyi kendisine yalvarır pozisyonda bırakan birirsi iletişime ne kadar açıktır, ne kadar çözüm üretebilir? 
İskelede onca sorun yaşandı sorumlu olan Alanya Su Ürünleri Kooperatifi’nin ağzından tek kelime çıkmadı. Sektör çalkalanıyor, Alanya seferber olmuş durumda, Ankara işi nasıl çözsek derdinde ama kooperatiften çıt yok. Ortalık yangın yeri ise saç taramanın manası yok. Velhasıl Balıkçılar Kooperatifi Başkanı aynı hantallık devam ediyor.
İyi ki ALEKOD Başkanı değişti de Alanya'da emlakçının vizyonu, bakış açısı değişti. Aradaki kıyaslamayı baktığımız zaman kooperatif başkanı Kerim Balıktay'ın başkanlığında balıkçılar kooperatifinin iskelede büyük yatırımı bırakın sandık çivisi bile çakması mümkün değil. Geçmişte sık sık rastlan, son dönemde etkisi epey azalan hantal bürokrasinin yuvalanmış hali iskele bölgesindeki yönetim için geçerli. 
Kaymakam, belediye, iktidar partisi harekete geçti. Alanya Belediyesi ‘Biz yapalım, imar edelim yine devredelim’ diyor. Bulunmaz nimet niteliğindeki bu teklife normalde balıkçılar kooperatifinin ‘Balıklama atlaması’ lazım ama icraat yok. 
Yat Limanında bağlı olması gereken deniz taşıtları balıkçı barınağına bağlı ve ses eden yok. Maden burası balıkçılar için yatların limanda ne işi var? 
Limana giriş çıkışlarda ne kadar para alınıyor?  Para kimin hesabına yatıyor? Bu kazanca karşılık ne kadar yatırım yapılmış? Yatırım yapıldıysa yangın vanası neden konulmamış? Bir dizi soru sormak mümkün. Ama kimden, ne cevap alacağız? orası belli değil.
Velhasıl iskeleye dirayetli bir elin dokunması lazım ama o el kesinlikle kooperatif değil.