Kutlu söz “Samimi inanmış bir insan yaprağını hiç dökmeyen yeşil bir ağaca benzer, bu hurma ağacıdır” der. Ehlibilir ki hurmanın kütüğü bile sıra dışıdır ve üzerinde hitap edenin yokluğunda inlemiştir. Çilehanede güzel ahlak elde etmek için dervişlerin bir günlük katığı da sadece kuru üzüm ve yedi adet hurmadır. Alemlere rahmet numune insanın eşi “Evimizde bazen aylar geçer birkaç hurma ve su ile karnımızı doyururduk” der. Yeni doğum yapmış annelerin hurma yemesi ile oluşacak sütün, bebeklerin akıl sağlığına son derece faydası olduğunu söyleyen bilimsel çalışmalar var.
Besleyiciliği yanında sağlık yönünden sayısız faydaları olan hurma, kuraklığa da dayanıklı bir meyvedir. 
“Güzel söz, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.” Benzetmesindeki ağacın da hurma ağacı olduğu söylenmiştir.
Hristiyanların inandığı İsa ve annesi Meryem ile ilgili kutsal kitabımızda geçen ayetlerde hurma ağacı önemli bir yer tutar.
“Nihayet (Meryem, Allah’ın izniyle) ona (İsa’ya) gebe kaldı ve bu (hali) ile uzak bir yere çekildi. Doğum sancısı onu (budanmış kuru bir) hurma ağacına (dayanmaya) zorladı.”
Halini Rabbine arz eden İsa Peygamberin annesi Meryem’e ilahi hitap ise şöyledir: “Hurma ağacının (kuru) dalını kendine doğru silkele, (kudretimize delil olarak) üzerine taze, olgun hurma dökülsün.”
Ol deyince olduranın hikmetini anlamamız gereken; İsa peygamberin doğumu ile ilgili ibretlik hikâyeyi, maalesef günümüz Hristiyan alemi yanlış yorumlamış ve İsa’yı tanrılaştırmışlardır. Birçok araştıran iyi niyet sahiplerinin hakikati bulduklarına elbette şahidiz. 
Kâinatı yoktan var edenin, Meryem’e kuru hurma ağacını kendisine doğru sallamasını emretmesi ne kadar da manidardır.  Tevhidin vazgeçilmezi olan “Sadece kişinin yaptığının karşılığı vardır” ilkesi böylesi bir mucizevi olayda bile ne güzel anlatılmıştır.
İnsanın aczini bilmesi, yalnızca ve sadece Yaratana el açmasının sonunda bile gayret etmesi, duasına fiili bir katkı vermesi gerekiyor. Hakka tabi olduğunu söyleyenlerin yan gelip yattığı, göstermelik vicdan rahatlatma şovları yaptığı, alemi oyaladığı, batılın ise on yıllardır harıl harıl çalışıp çağımız zulüm düzenini kurduğu günlerdeyiz. İlahi nizam gereği yapılan kuru dualar fayda etmiyor ve zulme seyirci kalınıyor.
Selam olsun ariflere… 
Muhabbetle…