Kurulu düzenden şikâyeti olanların sistem eleştirisi, öğrencilik yıllarından okuduğu ideolojik kitaplar ile başlar. Adil bir sisteme duyulan özlem, çoğu zaman okunan kitabın etkisiyle taraflar arasında tartışmalara yol açar. Önyargısız, saygı seviyesinde yapılan tartışmaların, kişilerin fikri olgunluğuna katkısı yadsınamaz seviyededir. Öğrencilik yıllarındaki bakış açısının; piyasaya çıkmadan, hayata atılmadan yapılan sistem şikayetlerinin çok da gerçekçi olmadığını, esas olanın insan faktörü olduğunu anlamak zaman alır. En ideal sistemler dahi insan faktörünün zafiyeti ile çürümeye mahkumdur…
Düzen ve disiplin gelişim için şarttır. Eğitimde de disiplin olmaz ise aynı şekilde ilerleme olmaz. Motivasyon dinamiği ne olursa olsun, disiplin gereklidir. Toplumların gelişmişlik ölçüsü eğitim kalitesi ile belirlenir. Eğitim ilerlemeyi ve liyakati sağlar. Eğitimden kastın yalın bilgi değil, etik ve ahlaka dayalı bir eğitim olduğu ehline malumdur. Bu ise liyakatin öne çıktığı, denetlemenin sıkı yapıldığı, adaletin var olduğu bir sistemin habercisidir. Bu sistemi oturtan devletler sisteme bağlı kaldığı sürece gelişir ve çağın gerisinde kalmazlar...
Kurumların da yıllara sâri bir sistemi vardır. Bir sistemin var olması ve herkesin aynı uygulamaları yapıyor olması adil olduğu anlamına gelmez. Çağın gereklerine göre; insan kalitesinin durumuna göre sistem değişikliğine gidilmesi elzemdir. Çağlar öncesinden Kanuni’nin, Ebussuud Efendiye “Bu devlet nasıl yıkılır” diye sorusuna verilen cevap günümüze de güzel bir aydınlanmadır. “Nemelazım”.
Kanuni’ye verilen izah da “İnsanlar yanlışa, kötülüğe ses çıkarmayıp nemelazım dedikçe devlet yıkılır” denmiştir. Öyle de olmuştur…
Sistemin iyileştirilmesi için gayret etmek bir yana, zaaflarına insan çürümüşlüğünü de ekleyip şeytani bir sistem kurmanın ve menfaat elde etmenin vebali ise çok büyüktür…
İlk insandan bugüne insanoğlunun temelde zaafları ve güçlü yönleri bellidir. Merhamet, yardımlaşma, iyilik, cömertlik, tevazu, sabır, adalet, mertlik, dürüstlük ve cesaret gibi duygular insani özelliklerdir. Bu duyguların toplumdan kalkması ile toplum nizamının sağlanması zorlaşır. Bu noktada ihtiyaç olan en iyi sistemden önce toplumun ahlaki seviyesinin yükseltilmesidir. Elbette düzelme için sistemin etkisi var ise de kısıtlıdır. Sistem kendisine karşı duranı kısa zamanda öğütür. Toplum ahlaken güçlü olursa, sistem değişikliğini talep eder ve gerekli iyileştirmeyi sağlar.
Muhabbetle…